Türkiye’deki yaşamından ve iş dünyasının dinamiklerinden bahsederek sözlerine başlayan Grzelonska, “Sigorta sektörü hakkında konuşmadan önce Türkiye ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Türkiye, yaşamak ve çalışmak için harika bir yer ve çok boyutlu bir ülke. Başta Türk insanı olmak üzere, kültürü, doğası ve ayrıca çok dinamik ve yaratıcı bir iş ortamı var. Dürüst olmak gerekirse, sigorta söz konusu olduğunda, farklılıklardan çok, benzerlikler görüyorum. Temel olarak, Türkiye, Polonya ve Romanya gibi tüm serbest piyasalarda ağırlık hayat dışı sigortalarda, yani hayat dışı sigorta en büyük rolü üstleniyor. Tüm bu pazarlarda sigorta bilincinin ve dolayısıyla penetrasyonun da düşük olduğu görülüyor. Bence büyümek için sahip olduğumuz geniş bir alan var. Son olarak, bu pazarların tümünde çok yoğun bir rekabet var. Temelde hepsinde uluslararası oyuncuların yanı sıra çok güçlü yerel oyuncular var. Özellikle hayat sigortası tarafında farklılıklara gelirsek, bence en büyük fark, bildiğiniz gibi Türkiye'de bankaların sunduğu kredilere bağlı olarak tek bir ürün hakimken, Polonya ve Romanya'ya baktığımızda, acenteler tarafından satılan geleneksel koruma ürünlerinin pazara hâkim olduğunu görüyoruz.” dedi.
“Toplumlara fayda sağlamak istiyoruz”
Türk toplumuna fayda sağlamak istediklerini belirten Grzelonska, “Temel olarak, geçen yıl gerçekleşen yönetim bilgilendirme toplantısında stratejimizi açıkladık. Stratejimiz, daha çok müşteri ve veri odaklı bir şirket olmak olarak özetlenebilir. Çünkü günümüzde farklılaşmak ve toplumda önemli bir rol oynamak için müşteri odaklı olmamız gerektiğine inanıyoruz. NN Group’a bakarsak, çok net finansal ve aynı zamanda da finansal olmayan performans göstergelerimiz var. Topluma katkıda bulunan bir şirket olmak ve aynı zamanda çeşitlilik ve kapsayıcılıkla ilgilendiğimiz için bu finansal olmayan hedeflere sahibiz. Hedefimize ulaşmak için beş stratejik taahhüdümüz bulunmakta. Şu şekilde tanımlıyoruz; ilk stratejik taahhüdümüz, müşteri ve dağıtım. Şirketimizde yaptığımız her şeyin merkezinde müşterilerimiz var. Ayrıca müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetler ile onların hayatlarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Çalışanlarımız ve organizasyonumuza ilişkin de bir taahhütümüz var. Söylediğim gibi herkesin kendisi olabileceği şekilde çeşitliliğin sağlandığı bir iş yeri yaratmayı amaçlıyoruz. Bir diğeri ise mali güç, çünkü günün sonunda, hissedarlarımıza çok açık bir taahhüdümüz olan ticari bir kuruluşuz. Son olarak da topluma katkıda bulunmak, kazandıklarımızı faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda toplumlara fayda sağlamak istiyoruz.” dedi.
“Dijital kanallara yatırım yapıyoruz”
Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olduğunu ve birçok fırsatın olduğunu ifade eden Grzelonska, büyüyen genç nüfusla birlikte artan sigorta ihtiyaçları ve bilinci ülkenin genel ekonomik çekiciliği ile birleştiğinde büyümek için alan sağladığını belirtti. Hayat sigortası piyasasının özellikle zorlu olduğunun da farkında olduklarını dile getiren Grzelonska, “Bu piyasada tek bir kanalda tek bir ürünün güçlü bir hakimiyeti var ve bu belirli zorluklar yaratıyor. ING Grubu’nun Oyak Emeklilik'i satın aldığı 2008 yılından bu yana Türkiye'deyiz. O zamandan beri organik bir büyüme stratejisine sahibiz ve bu strateji şunları kapsıyor: Her şeyden önce, ana dağıtım kanallarımızdan biri olan ING Bank ile güçlü bir ortaklığımız var, aynı zamanda varlığımızı acenteler ve iş ortaklarımız ile geleneksel kanallarla da genişletiyoruz. Son birkaç yıldır da dijital olarak müşterilerle etkileşim kurmak ve daha fazla müşteriye ulaşmak için dijital kanallara yatırım yapmaya başladık” şeklinde konuştu.
“2021 YILI ZORLU GEÇSE DE FIRSATLARI İYİ DEĞERLENDİRDİK”
2021 zorlu bir yıl olduğundan ancak her zorlu yılda birçok fırsat da var olduğundan bahseden Grzelonska, “Bu yıl bu fırsatları net bir şekilde kullandık ve haklı olarak belirttiğiniz gibi gerçekten yararlandığımız en büyük fırsat sağlık pazarının büyümesiydi. Pandeminin sağlıkla ilgili konularda büyük bir farkındalık oluşturduğunu düşünüyorum ve giderek daha fazla insan kendileri ve sağlıkları ile daha çok ilgilenmeye başladı. Kendilerine herhangi bir şey olduğunda sağlıklarını korumak için yeterli imkana sahip olup olmadıklarından emin olmak istedi. Muhtemelen sağlık sigortası pazarının çok büyüdüğünü görmüşsünüzdür, biz de NN olarak pazardan daha hızlı büyüdük ve bu eğilimin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini düşünüyorum. İkinci bir fırsat da yönetmelik değişikliğiyle ilgiliydi. Bildiğiniz gibi bu yıl 18 yaş altı katılımcılara gönüllü bireysel emeklilik sunabilmeye yönelik yönetmelik yürürlüğe girdi. Biz de ürünümüzü sunmaya başladık. Bu yıl her ne kadar zorlu geçtiyse de önümüze çıkan fırsatları da iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Albert Sağlık ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğine olan ilgi bizi mutlu ediyor”
Türkiye’nin e- ticaret, bankacılık gibi pek çok konuda dijitalleşmenin en önemli örneklerinden birini oluşturduğunu ifade eden ve bu anlamda sigorta da bu avantaj elde ettiğinin altını çizen Grzelonska, “Temelde şunu açıklıkla ifade edebilirim ki sizin de bildiğiniz gibi müşterilerimiz için mobil uygulama, web sayfası, portallar gibi dijital kanalların kullanımı popüler hale geldi. Peki biz NN Türkiye olarak bu yıl Türkiye’de neler yaptık? Üç şey yaptık. Öncelikle internet sayfamızı ve mobil uygulamamızı güncelledik çünkü teknoloji çok değişiyor, müşterinin ihtiyaçları çok değişiyor bu yüzden kanallarımızın kullanıcı dostu ve kolay anlaşılabilir olmasından emin olmalıydık dolayısıyla ilk yaptığımız iş bu oldu. İkinci olarak sağlık ürünlerimizi tanıttık. Üçüncü olarak, aynı zamanda benim en ilginç bulduğum, temelde bir internet sayfası olan, içerisinde sağlık ve iyi yaşam alanlarında haber ve makaleler bulunduran sağlıklı yaşam ile ilgili bir müşteri etkileşim platformu hayata geçirdik. Bu konuda müşterilerine yalnızca makale ve haber sunmakla kalmayıp uzaktan tıbbi tavsiye, asistanlık ve sağlık hizmeti veren Türk start-uplarından biri olan Albert Sağlık ile iş birliği gerçekleştirdik. Bu platformun etkileşim aldığını ve platforma giderek daha fazla ziyaretçi geldiğini görmek beni çok mutlu ediyor” dedi.
“Odak noktamız dış kanallardaki varlığımızı sürekli hala getirmek”
Dijital alandaki yatırımlarına devam edeceklerini söyleyen Grzelonska, Türkiye'de bu trendin kalıcı olacağını düşündüğünü ve müşteriler ile sadece dijital olarak etkileşimde kalmak değil, aynı zamanda dijital kanallardan da müşteri kazanmaya başladıklarından emin olmaları gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, ING’nin oldukça açık bir dijital gündemi olduğunu ve ortak hedeflerinin bulunmasından dolayı ortaklıklarına devam edeceklerini de Sigorta Life okurlarına duyurdu. Üçüncü odak noktalarının ise sağlık sigortaları ve hayat sigortaları sattıkları dış kanallardaki sürekli varlıkları olacağını ifade ederek aynı zamanda belirli bir müşteri grubuna erişimlerini de sağladıklarını dile getirdi.
“Zarar gören doğanın yeniden kurulmasına yardımcı oluyoruz”
NN Türkiye olarak bize biraz daha toplum yatırım projelerinden bahseden Grzelonska, “Bu çok önem verdiğim, çok yakından takip ettiğim bir konu çünkü inanıyorum ki hissedarlarımıza bağlı ticari bir kuruluş olmamızın yanı sıra aynı zamanda gerçekten çalıştığımız topluma çok şey borçlu bir şirketiz. Örneğin; Türkiye'de iyi eğitimli ve yetenekli harika insanlar var, bu konuda topluma katkı sağlamak bizim de gündemimizde. Topluma bir katkı sağlamak için yapılandırılmış bir toplum yatırımı planımız var. Geçen yılki faaliyetlerimizde üç konuya odaklanmıştık. Her şeyden önce eğitime çok yatırım yaptık çünkü toplum ne kadar eğitimliyse ülkenin o kadar refah olduğuna inanıyoruz. Türkiye'deki talihsiz orman yangınları da bir diğer odaklandığımız konu oldu. Çünkü biz de zarar gören doğanın yeniden kurulmasına yardımcı olmak istedik. Ardından sağlıkla ilgili sosyal aktiviteleri destekleyen etkinlikler yaptık. Dolayısıyla bu alanlarda çok aktifiz ve ayrıca önümüzdeki dönemlerde de aktif olmaya devam edeceğiz” dedi.
“Ekip arkadaşlarımız İstanbul dışında istedikleri yerden çalışabiliyorlar”
Pandemi döneminde NN Türkiye'nin çalışanlarına sağladıkları avantajlardan da bahseden Grzelonska, “Pandemi daha başlamadan önce zaten şirketteki çalışanlarımıza rahat bir çalışma şekli sunmaya odaklanmıştık, örneğin haftada bir gün evden çalışma imkânımız zaten mevcuttu. Ama dediğin gibi pandemi her şeyi değiştirdi. Pandemi başladığında, bence çok hızlı bir şekilde uzaktan çalışmayı benimsedik, yani temelde çalışanlarımızın yüzde 90’ı ilk günden itibaren sadece güvende olduklarından emin olmak için evden çalışıyorlardı ve pandemiye maruz kalmaları gerekmedi. Ardından, çalışanlarımızın ülkedeki pandemi durumu, şirketin iş durumu hakkında iyi bilgilendirilmesini ve aynı zamanda bir ekip olarak bir arada kalmalarını sağlamak için birçok farklı çevrimiçi iletişim etkinliği sunmaya başladık. Çalışanların takdir ettiği şeylerden biri de evde çalışmanın mümkün olduğunca rahat olmasını sağlamak için çalışma koltuğu, ekran gibi bazı ofis ekipmanlarını evde kullanma imkânı sağlamamız oldu. Pandemi öncesi gibi ofise geri döneceğimizi beklemiyorum, bu yüzden Eylül ayında çalışanlarımızın haftanın üç günü evden çalışmasına izin verilen bir tür hibrit çalışma şekli duyurduk. Ayrıca yılda bir ay Türkiye'de İstanbul dışında istedikleri yerden çalışabiliyorlar. Temel olarak, özellikle insanların aileleri ve arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirmek istediği yaz aylarında esnek olabilirler” şeklinde konuştu.
“Organizasyonumuzda erkeklerden daha fazla kadın liderimiz var”
Başarılı şirket olabilmek için, kendileri olabilen ve işyerinde görüşlerini rahatça ifade edebilen yetenekli insanlardan oluşan karma bir ekibe sahip olmaları gerektiğini düşündüğünü ifade eden Grzelonska, “NN Group olarak, insanların iş yerlerinde kendileri olabilecekleri bir yer olmayı çok istiyoruz ve farklı bakış açılarından, farklı kültürlerden, farklı yaşlardaki çalışanlarımızdan bu anlamda gerçekten gurur duyuyoruz” dedi. Türkiye'de bu yolculuğun henüz başında olduklarını ve şimdiden cinsiyet eşitliği konusunda birçok başarıya imza attıklarının altını çizen Grzelonska, “Şu anda organizasyon genelinde erkeklerden daha fazla kadın liderimiz var. Bu aynı zamanda diğer kadın çalışanlar için de harika bir şey çünkü bu şunu ifade ediyor: Evde ailenizle birlikte başarılı olabilirken iş yerinde de kariyerinizde de başarılı olabilirsiniz. Yaş çeşitliliği konusunda da oldukça iyi durumda olduğumuzu düşünüyorum. Çok farklı yaş gruplarından çalışanlarımız var. Ama önümüzde daha çok yol olduğunu düşünüyorum. Dediğim gibi Türkiye'de daha yeni başlıyoruz” dedi.
“Sigorta ekonomik kalkınma için çok önemli”
Sigortanın ekonomik kalkınma için çok önemli olduğunu belirten Grzelonska, “Bence öncelikle farkındalık yaratmak ve sigortanın faydalarını net bir şekilde anlatabilmek için birlikte çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Çünkü bu, ancak sektör olarak bir ekip olduğumuzda başarılı bir şekilde yapılabilecek bir iş. İkinci mesajım, dijitalleşme ve teknoloji her ne kadar hâlâ bir yenilik olarak görülse de bunun artık bir inovasyon değil hayatımızın doğal bir parçası olduğunu düşünüyorum. Müşterilerimizin bize, ürünlere ve hizmetlerimize daha kolay erişmelerini sağlayabilmek için bu alana yatırım yapmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ve son olarak üçüncü mesaj: bazen pazarın istediğimiz kadar hızlı büyüdüğünü görememek bir hayal kırıklığı yaratabiliyor. Ama bu büyümenin ülkenin gelişmesiyle birlikte süreceğini düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında, sabırlı olmamız gerekiyor. Çünkü sigortanın ülkenin genel ekonomik kalkınmasında kesinlikle çok önemli bir rolü bulunuyor.” diyerek sözlerini tamamladı.