Pandemi sonrasında yaşanan ikamet araç sıkıntısı günümüzde ne durumda? Siz bu konu özelinde sorun yaşadınız mı? Bu sorun nasıl çözüme kavuşur?

2021 yılında pandemi dönüşünde bütün herkes kontrolsüz bir şekilde yollara çıktı. İnsanların bir buçuk yıl içinde biriktirdiği tatil arzusu ya da sevdiklerine gitme isteği sonucu bütün herkes yollar çıktı ve dönemsel olarak bir sıkıntı yaşandı. Ama yaşanan sıkıntıyı sadece pandemiye bağlamamak gerekiyor. Pandemiden dolayı ikame araç sıkıntısı yaşanmadı, dünyadaki ekonomik konjonktürün ve parametrelerin değişmesi, araç üretimi ile ilgili yaşanan sıkıntılar gibi sorunlar birbirini tetikledi. Pandemi öncesinde araçların fiyatları normal bantlarda seyrederken bir anda fiyatlar yükselince pazar daralması da söz konusu oldu. Bu daralmanın sonucunda da biz ve bizim gibi asistans firmaları doğru fiyatlandırma yapmadıklarından dolayı sıkıntı yaşadılar. Alpha Assistance olarak biz 2021 ve 2022 yılında ikame araç sorunu yaşamadık. Bölgesel ve anlık olarak bir takım sıkıntılar yaşandı; bu sıkıntılar aracın en çok olduğu zamanda da yaşanabilir, bundan sonra da yaşanacaktır. Sigorta şirketleri ya da ikame araç kullanan kurumlar diyor ki; yaşasın bir asistans şirketi var biz bu şirketleri birbiriyle yarıştıralım, buradan risk satın alalım aldığımız riski de bunlara yükleyelim onlar başının çaresine baksın… İkame aracı verip kahraman olan sigorta şirketi; veremeyen, başarısız olan asistans şirketi. Doğru fiyatlanan her şey mutlak suretle temin edilebilir ve bulunabilir. Sigorta şirketleri ya da otomobil şirketleri kişinin o dönemlerde başına gelen acil durumdaki sıkıntısını çözmek için verilen bir aracı sanki ona hayatını kaldığı noktadan eksiksiz bir şekilde devam edecekmiş gibi lanse edince kişi de haklı olarak ben parasını verdim en iyisini istiyorum diyor. İkame araç sorunu parayı verdiğiniz anda çözülür. Doğru fiyatladığınız her şeyin karşılığını alırsınız. Üç çarpı 30 gün ikame araç olmaz, sınırsız ikame araç olmaz, segmente segment ikame araç olmaz, olmamalı da. Sürdürülebilirliğe önem vermek lazım. Hem sigorta şirketleri hem acenteler hem de asistans firmaları bu konuyu bir türlü belirli bir noktaya getiremedik. Ancak bir noktaya getirmek için biz naçizane sisimiz çıktıkça bağırıyoruz, duyuluyor mu bilmiyorum.

“Benim ortağım yaşamalı ki ben de yaşayayım”

Günümüzde yaşanan enflasyonist yapı ve kur dengesizlikleri en çok da fiyatlanmanın öngörülmesi noktasında sorunlar yaşamaya neden oldu? Sizin bu konudaki önerileriniz neler?

              Biz hizmeti alırken hem hizmet verdiğimiz sigorta ve otomotiv şirketlerine hem de hizmet aldığımız tedarikçi firmalarımıza hep şu şekilde baktık: ‘Benim ortağım yaşamalı ki ben de yaşayayım. Beni de yaşatsınlar ki ben de yaşatayım.’ Bizim aldığımız tedbirler hep bu yöndeydi. Biz doğru sözleşmelerle hareket ederken, ödemeleri bekletmeden veya ön avans ödeme şekliyle tedbirlerimizi bu şekilde aldık. Bedeli ödenen her şeyin karşılığını alırsınız. Biz bedelini finans tarafıyla ödeyerek bir noktaya getirdik. Mutsuzluklar ve şikayetler mutlaka oluyor. Bir şikayet geldiğinde biz şuna bakıyoruz; bu kişi gerçekten bu konu ile mi şikayetçi yoksa her şeyden mi şikayetçi… Bir kişi hayatını mutsuzluk ve kavga üzerine kurmuşsa ne yaparsanız yapın o mutlu olmaz. Dolayısıyla biz gerçekten kişilerin ihtiyaçlarını doğru tespit edip, doğru planlayıp, tedarikçilerimizle de bunu açık açık paylaşıp ilerlediğimiz için çok ciddi bir sorun yaşamadık. Bundan sonrası için de bir takım çalışmalarımız, projelerimiz olacak ve bunun sonucunda 2023’ü ve daha sonrasını sorunsuz bir şekilde geçirmeyi planlıyoruz.

Asistans şirketlerinde yaşanan sorunlar nelerdir? Asistans şirketlerinde son durum ne, zarar söz konusu mu?

Pınar Kuriş; “'Bugün, bugünü yaşa' diyerek müşterilerimizin an’da kalabilmelerini hedefliyoruz” Pınar Kuriş; “'Bugün, bugünü yaşa' diyerek müşterilerimizin an’da kalabilmelerini hedefliyoruz”

              İşe bir bütün olarak bakmamız lazım. Aslında zarar eden asistans şirketi mi yoksa zarar etmesi için gayet eden işverenler mi bunları birbirinden ayırmak lazım. 100 birimlik bir fiyat veriyorsunuz, alıyor bunu şirket piyasada yer alan 6-7 büyük oyuncu arasında döndürüyor; sen 90’a yapar mısın, 80’e yapar mısın… En sonunda 100 birim teklif verene 59 birime yapar mısın diyor o da ticari kaygısı var ise 59 birime yapmak zorunda kalıyor. Biz Alpha Ailesi olarak bütün işlerimizde finans tarafını bizzat kendimiz yönetiyoruz, geleni ve gideni çok iyi hesaplıyoruz ve yıllar sonraki etkisini parayı aldığımız günden hesaplıyoruz. Böylelikle büyüyen zararı önlüyoruz. Bizim Alpha olarak iş alamazsak biteriz derdimiz olmadığı için bizi zarara götürebilecek işlerin içerisinde olmuyoruz. Sadece parasal olarak bakmıyoruz işe bakış açısının da uyuşması lazım. Yurtdışı destekli bir oyuncu satış yolu ile piyasadan çekildi, asistans sektörüne çok büyük destekleri olan bir şirket yıl sonunda Türkiye’den çekiliyor. Yapıları küçültmeye doğru giden bir sistem var. Asistans sektörü dendiğinde kimse ne olduğunu bilmiyor ama Türkiye’de yaklaşık 20 bin kişiye yakın istihdam kaynağı var.

Biz yeni bir yapılanma yaptık. Bu yapılanmamız tamamen Anadolu illerinde olacak ve bu hizmeti uzaktan vereceğiz. Eski köye yeni adet getirmediğiniz sürece olmuyor. Asistans şirketlerindeki eskiye özlemler yarınların önüne geçiyor. İşveren kurum da bunu fark edip çok iyi kullandığı için tablo ortada. Ama eminim ki asistans hizmeti sunan diğer arkadaşlarımızla ve sigorta şirketleri ile bunları konuştukça, sesimizi duyurdukça bunlar değişecektir ve düzelecektir.

“Eski bize güç verecektir ama artık yeniye doğru, dijitale doğru yönelmemiz gerekiyor”

Asistans hizmeti noktasında yeni ürün çalışmalarınız var mı?

              Eski bize güç verecektir ama artık yeniye doğru, dijitale doğru yönelmemiz gerekiyor. Bununla ilgili biz güzel bir marka ile çıkacağız ve bu marka bizi 5-0 öne geçirecek. Biz bunun altyapısı için de Başarsoft Maps’ten haritalama sistemini aldık. İkame araç bu işteki en basit sorun, bu işte en büyük problem gecenin 2’sinde eksi 40 derecede dağın başında kaza yapmış kişiyi en hızlı nasıl kurtarabilirim sorusuna cevap bulmak. Bizim şu anki bütün çalışmamız bunun üzerine. Sistem öyle bir işleyecek ki; biz çağrıyı aldığımız anda kişinin anlık konumuna en yakın çekici ile onun aracının özelliklerine ve sigortadaki anlaşmasına uygun en yakın servise sistem kendisi yönlendirecek. O anda en verimli ve en sorunsuz yol neresi ise sistem oradan yönlendirecek. Hedefimiz 2023’ün ilk çeyreğinde bunu hayata geçirmek çünkü arka tarafta çok ciddi bir yazılım ekibi çalışıyor. Türkiye’nin tamamına yakınında bulunan tamircisinden elektrikçisine kadar bütün hepsinin sisteme dökülmesi gerekiyor. Doğru hizmeti, doğru fiyata, doğru şekilde alabilecek sistemleri oluşturup beklemek lazım. Bir yıldır yüzde 40’ını falan test ediyor ve deniyoruz. Bizim iş anlaşması yaptığımız bütün tedarikçilerimiz, yol arkadaşlarımız bunu kullanacaklar ve bunun için de ayrı bir yatırım yapmalarına gerek olmayacak. Cep telefonlarından bu işlemleri yapabilecekler. Ben iş atayacağım zaman onun müsait olduğunu sistem üzerinden göreceğim. Hep beraber çalışacağız ve hep beraber büyüyeceğiz. Hatta diğer asistans şirketleri de kullanabilecek. Elle tutulamayan ama yüreğe dokunan, insana dokunan şeyler üretmek lazım. Bunu yaptığınız zaman da mutlak suretle bir sonuca götürecektir.

“Asıl beyin göçü dijital tarafta yaşanıyor”

Sizce sigorta şirketleri asistans hizmetlerinden vazgeçebilir mi?

Sistem o kadar çok iç içe girmiş durumda ki birbirinden vazgeçemezler. Sigorta şirketleri asistans hizmetlerinden vazgeçemeyeceklerini düşündükleri için şu anda kendileri de asistans firmaları kuruyorlar, kurmaya çalışıyorlar. Bir önceki röportajımda şunu söylemiştim; ben istiyorum ki bütün sigorta şirketleri bunu mutlak suretle denesin, bu işin zorluğunu bir görsün. Gecenin 2’sinde Hakkari’nin dağından arayan bir kişiye bir çekici firmasındaki kişiyi yatağından kaldırıp göndermenin zorluğunu bir görsünler. 2010 model aracı olan bir kişiye 2019 model araç gönderdiğinizde ‘bana gelen aracın sol tamponunda bir çizik var’ kaprisini bir yaşasınlar. Asistans firmalarının şu an biraz rahatlamasının sebepleri de sigorta şirketlerinin de bunu ufak ufak deniyor olması ve denedikleri zaman da 100 liraya yaptırdıkları işin 1000 liraya mal olduğunu görüyorlar.

İnsan kaynağı bu işte çok ciddi bir sorun. Personel aradığımızda sekreterlik şirketi mi diye soran dahi oluyor. Asistans sektörünün tam bir tanımı yok, asistansı tam manasıyla anlatamadığınız zaman da insan kaynağı olarak sorun yaşıyorsunuz. Biz personel desteği ile ilgili de fiyatlama yaptığımız zaman tepki alıyorduk ancak sigorta şirketleri de bunu anlamaya başladı.

Enflasyonist yapının ikame araca etkisine çok takılmıyorum ancak teknoloji müthiş maliyetlere ulaştı. Bundan 2 yıl önce 2-3 asgari ücret bandında çalıştığımız iş arkadaşlarımızla şu anda yetişemiyoruz çünkü yırt dışından 20 asgari ücret karşılığı bir teklif gelince bu arkadaşlar da gidiyor haliyle. Asıl beyin göçü dijital tarafta yaşanıyor. Artık hayatımızdaki bütün her şey dijitale dönüştü.

Verilerin işlenmesi ve bu verilerin analiz edilmesi konusuna Alpha Assistance olarak önem veriyorsunuz. Geçmiş dönemde bu analizlerin de sigorta şirketlerine ‘derdinizi anlatma’ konusunda yardımı olduğundan bahsediyorsunuz. Bu analizler çerçevesinde farkındalık yaratan konu başlıklarından bahseder misiniz?

Veri analizinin en büyük faydası kendimize. Veriyi kaydetmek derken sadece işimize gelen veriyi toplamıyoruz, bütün taraflara fayda sağlayacak verilerin bütün hepsini masaya koyup tek tek inceleyip yapılması gerekenleri teker teker gözden geçiriyoruz.

Çalışmalarımı daha çok kalem ve kağıtla yaparım. Hesap yaparken matematiğe duyguyu da katmanız lazım, insanların alışkanlıklarını ve beklentilerini de katmanız lazım. Burada matematik sadece iki ile ikiyi çarpmanızla bitmiyor, buradaki matematikte on dakikada ulaştığınızda iki ile iki size on olarak dönüyor ama bir buçuk saat adamı yolda beklettiğinizde o size eksi beş olarak dönüyor. Hesaplama yapan arkadaşlar bu durumları atlıyor. Sigorta şirketlerinin düzenlediği bir sigorta poliçesinde direkt sigorta şirketini ilgilendirmeyen hizmetlere baktığınızda sayısız hizmet var ve bunların hiç biri temelde aracın sigortası ile ilgili noktalar değil. Kışın kar lastiği takmadığınızda o araç yolda kalacaktır bunun bedelini neden bir sigorta şirketi ya da asistans şirketi ödesin. Kaçış rampalarını doğru yerlere koymak lazım ama bunu yapmıyoruz sonrasında tosluyoruz bir yere. Doğru ürün, doğru içerik, doğru bilgilendirme ve temelde insanların hayatını asiste edecek, kolaylaştıracak hizmetler olduğu sürece doğru sonuca ulaşılacaktır. Bunun içinde verilerin doğru analizi çok önemli.

“İşverenlerin 2021’de ve 2022’de çektiği zorluğu hiç kimsenin çektiğini düşünmüyorum”

2023 için beklentilerinizden ve öngörülerinizden bahseder misiniz?

Gerçekleri işimize geldiği için değil, gerçek olduğu için kabul etmemiz lazım. Ekonomist değilim ama Türkiye ekonomisinin yirmi yıl yatayda seyredip sonra yükselip sonrasında dibi görüp sonra tekrar yükselişe geçtiğini geriye dönüp baktığımızda kendi ticaretimizde de gözlemleyebiliyoruz. 2023’te Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta Avrupa ve NATO tarafının nasıl pozisyon olacağı önemli. Ülkemize gelince de 2023’te bir seçim var, bu seçimin sonucu Türkiye’de birçok şeyi belirleyecek. Benim temennim şu; seçimin kazananı millet olsun, halk olsun, çalışanlar, işverenler olsun. İşverenlerin ve ticaret yapanların 2021’de ve 2022’de çektiği zorluğu ben hiç kimsenin çektiğini düşünmüyorum. Biz 400 kişinin üzerinde bir istihdam sağlıyoruz. 400 kişinin derdi ile dertleniyorsunuz. Biz ve bizim gibi iş yapmaya gayreti olan kişiler bunun bir milli seferberlik olduğunu ve özel bir durum olduğunu, bu süreçte elini değil bedenini taşın altına koyma gerekliliğini gördüğü için işe yatırıma devam ediyor. Yediğimizi paylaşarak çoğalttığımız, paydaşlarımızla artırdığımız bir 2023 yılı bekliyoruz. İnsanların birbirinden kaçmadığı, birbirine sarılabildiği, güldüğü, güldürdüğü bir yıl olsun. Devletimizin, milletimizin gücünü, verimliliğini bilerek; hep beraber biraz daha gayret ederek iyi yerlere geleceğimizden eminim. Çok çalışacağız, gayret edeceğiz, yapmış olmak için yapmayacağız. Yapamıyorsak da yapamadığımızı söyleyeceğiz ki tedbir alınabilsin. 2023 yılının ve daha sonrasının da bütün herkese mutluluk ve güzel günler getirmesini temenni ediyorum.

Editör: Sigorta Life