Sigortaladım.com Genel Müdür Yardımcısı Orçun Kızıltepe, Sigorta Life Sohbetleri'ne konuk oldu ve sektöre dair önemli açıklamalarda bulundu.

Kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Tabi ki, 44 yaşındayım evliyim, 2 çocuk sahibiyim. İş hayatında kariyerime önce bankacılık sektöründe başladım. Daha sonra yaklaşık 20 yıl Doğuş Grubu’nda görev yaptım. İlk olarak Volkswagen Doğuş Finans’ta bölge satış temsilcisi olarak görev yaptım. 2008 yılında başlayan sigorta serüvenimi 2015 yılına kadar ilgili şirketimizde geçirdim. 2015 yılında da Sigortaladım.com projesini hayata geçirmek için Sigortaladım şirketi altında yürümeye başladım. Sektörde yaklaşık 15 yıldır görev yapıyorum. Bu süreçte birçok şey gördük, öğrendik ve dijitalleşme konusunda da baya büyük adımlar attık.

Sigortaladımcom’un kuruluşundan bu yana sürecini özetler misiniz?
Öncelikle sermayedar yapımızla başlamak isterim. 3 ortaklı bir yapımız var. TÜV SÜD grubu 150 yıllık alman menşeili bir kalite ve denetim şirketi. Doğuş Grubu zaten Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri. Bir de bir İngiliz ortağımız Bridgepoint isimli bir yatırım fonu şirketi ortaklarımızdır. Aynı zamanda grup olarak Türkiye’de araç muayene hizmetlerini yürütüyoruz. Yeni yatırımlarımızdan biri olan D-Expert adında bir expertiz şirketimiz var. Bir de kalibrasyonla alakalı, TDB kalibrasyon adı altında faaliyet yürüttüğümüz bir şirket mevcut. Aslında bizden farklı 4 tane şirket olarak bu grup çatısı altında faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Buradaki temel nokta, aslında bizim için stratejik anlamdaki operasyon müşterilerin güveni. Trafik güvenliği açısından faaliyette bulunmak hem araç muayenesiyle hem expertiz şirketimizle hem kalibrasyon şirketimizle hem bu Sigortaladım.com’la beraber tüketicilerin hem kendi can ve mal güvenlikleri hem de trafik güvenliğini daha ileri seviyeye getirmek için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Siz hangi farklı ürünler ve hizmetlerle diğer şirketlerden ayrılıyorsunuz?
Aslında şöyle, dijitalleşme ve dijital sigorta faaliyetlerine baktığımızda çok geniş bir kapsamı içerdiğini düşünüyorum. Günümüzde dijital sigortacılık faaliyeti sanki sadece bir web sitesinden ibaret değil. Oradan bir takım teklif ve teminatların karşılaştırılmasından ibaret gibi algılansa da aslında öyle değil. Dijitalleşme süreci, işin müşteriden teklif alınmasından, hasar sürecinin sonuna kadar geçen her türlü hizmet bütününde hizmet verilmesi gereken bir nokta. Biz tabi ki ilk olarak 2015 yılında bu operasyona başladığımız zaman henüz dijital sigortacılık anlamında sigorta şirketlerinin de alt yapıları yeterli değildi. Müşterilerin talepleri ve bizim gibi aracılık yapan şirketlerin talepleri doğrultusunda altyapı sistemleri gelişti. Bugün baktığımızda yıllık yaklaşık 500 bin adet müşterinin kendi başına 7 gün 24 saat bir site üzerinden bizim sistemimize gelebiliyor. Tekliflerini karşılaştırılmalı olarak görüp, teminat yapılarını, ürün çeşitliliğini ve ekstra olarak sunduğumuz hizmeti kendileri de görüp, karşılaştırıp satın alabileceği bir yapıda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Buradaki en temel farklılarımız, grubumuzun da DNA’sında otomotiv sektörü olduğu için otomotiv dünyasıyla ilgili özellikle müşterilerimiz ücretsiz çekici hizmetlerimizden faydalanabiliyor, hasar süreçlerinde tüm yetkili ve özel servislerle beraber süreçleri birlikte yürütüyoruz. Bu aşamada müşteriler bize 7 gün 24 saat diledikleri yerden diledikleri şekilde ulaşabiliyorlar. Opet, Migros gibi büyük şirketlerle iş ortaklıkları yapıyoruz. Yine markalarla yaptığımız servis konusunda iş ortaklıklarımız var. Bu şekilde aslında ürün ve hizmetlerde ayrışarak piyasada bizde yolumuzda ilerlemeye çalışıyoruz. Ayrıca TÜV SÜD araç muayene hizmeti ve egzoz emisyon ölçümü ile müşterilerimize sunduğumuz bir takım ek hizmetler ve faydalar var. Bunun dışında da farklılaşma konusunda özellikle müşterilerimizin ihtiyaçlarını analiz edip onlara yönelik farklı ürün ve hizmetleri 20’den fazla sigorta şirketiyle beraber çalışıp sunmak için çabalıyoruz.

6 Şubat’ta ülkemizde yaşanılan deprem felaketinden sonra hangi ürünlere talep arttı?
Yüzyılın felaketi olarak adlandırıldı biliyorsunuz. Biz de grubumuz, sermayedarlarımız ve sigortaladım.com olarak geçtiğimiz yıl bu noktada gerçekten üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Hem sektör olarak hem firma olarak bu konuda el birliğiyle çaba gösterdik. Online satış yapıyor olmamız aslında bir nevi haberci oldu bizim için. Deprem meydana geldiği saatten itibaren DASK poliçelerine olan yoğun bir taleple karşılaştık. Biz kendi içimizde aslında o gün acaba sistemsel bir problem mi var diye düşünürken çok saatler sonra olayın farkına varabildik. DASK konusunda biz özellikle Kahramanmaraş depreminden sonra İstanbul’daki araştırma şirketiyle de ortaklaşa bir çalışma yürüttük. Burada insanlarla görüştüğümüzde yaklaşık %63’ünün DASK’ın içeriğiyle ilgili hiç bilgi sahibi olmadığını gördük. DASK’ın yanında aslında bu poliçeyi satın aldıklarında biraz zorunlu bir poliçe olduğu için kendilerini zorunlu olarak algıladıklarını farkına vardık. Birçoğu DASK poliçesi satın aldığında konutunda içerisinde bulunan eşyaların herhangi bir yangında, su baskınında geçerli olacağını düşündüğünü gördük. Günümüz Türkiye’sinde deprem yadsınamaz bir gerçek hepimiz için bu yüzden DASK en önemli poliçelerden biri haline geldi. Biz tabi toplum olarak biraz başımıza gelince bu bilinci yakalıyoruz ve ondan sonra zamanla bunu unutuyoruz. Depremin ilk dönemlerinde yakaladığımız o sigorta bilincini gözlemledik ki yine kaybetmeye başladık. Burada o yüzden hem sektör olarak hem aracı kurumlar olarak sigorta bilincini yaymada aslında en önemli görev bizlere düşüyor. Biz bunu biraz daha dijital ortamda yapıyoruz. Acente ağları birebir müşterilerle yapıyor. Sigorta şirketleri birtakım uygulamalarıyla halkı bilinçlendirmeye çalışıyor. Bu anlamda özellikle DASK konusunun gerçekten gidilecek daha çok yolu var. Bu konuda aslında sektör olarak var gücümüzle çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.

Penetrasyon oranının artması için sadece eğitim seviyesinin mi biraz daha genişlemesi lazım?
Özellikle bizim yaş gruplarına baktığımız zaman 25-45 yaş arasındaki müşteri kitlesi sigorta konusunda daha bilinçli. İnternet sitemizde müşterilerin taleplerini incelediğimiz zaman gerçekten artık ne istediğini bilen, teminat yapılarından haberdar olan, hangi teminat yapısının hangi aşamada kendilerine fayda sağlayacağını bilen bir kitleyle karşılaşıyoruz. Penetrasyon konusuna geldiğimiz zamanda aslında hem ekonominin gelişmesi hem jenerasyonun değişimi hem de sigortaya gerçekten kolay ve anında ulaşım imkanlarının arttırılmasına bağlı. Önümüzdeki dönemde sektör firmaları ve aracı kurumlar anlamında ekstra çalışmaların yapılmasıyla ilgili düşüncelerimiz var.

’’Sigortaladım rahatladım’’ mottosuyla yola çıkmışsınız, bu yolda müşterilerinize sunduğunuz hizmetler ve yaklaşımınız nelerdir?
Evet ‘’Sigortaladım, rahatladım’’ mottosuyla yola çıktık çünkü gerçekten insanlar için bir bilinmezlik sigorta. Bir takım kendi risklerini aslında teminat altına alıp o rahatlığı yaşamak için böyle bir hizmet satın alıyorlar. Biz de müşterilerimizin bu anlamda kendilerini daha rahat hissetmeleri için gerekli olan ürün, içerik, gibi hayatlarını kolaylaştıracak olan hizmetleri sunmaya devam ediyoruz. O nedenle de ‘’Sigortaladım, rahatladım’’ mottosuyla yolumuza devam ediyoruz.

2023 nasıl geçti ve 2024’e nasıl başladınız ve hedefleriniz nelerdir?
2023 yılı aslında şirketimiz ve sektörümüz açısından çok verimli bir sene oldu gibi gözüküyor bir tek biliyorsunuz trafik sigortalarıyla ilgili sektörde hala devam eden birtakım problemler var ama onun dışında Cumhuriyet tarihinin en yüksek otomotiv satışı rakamlarına ulaşıldı. Güzel büyüme rakamlarının olduğu bir yıl geçirdik. Sigortaladım olarak baktığımızda da bizim açımızdan müşterilerimize sadece bir ürün ve teminat yapısıyla alakalı dokunmadan ziyade, yenilikçi ve onların ihtiyaçlarına yönelik bir takım yeni ürünler yaratarak hem bütçelerine uygun hem de kendi risklerini teminat altına alabilecekleri bir takım yeni ürünler sunduk. 2024 yılıyla ilgili aslında temel hedefimiz teknolojiyi biz kendi merkezimize koymak. İlk başından beri şirkette ilerlediğimiz bir noktadaydık ama artık ürünleri müşterilere özel, kişiye özel bir yapıda sunabilmek için ciddi bir alt yapı yatırımlarına başladık. Hem burada müşteri segmentasyonu, hem yapay zekayla desteklenen bir takım yeni uygulamalar, müşterilerin gerçekten kendilerine özgü ve kendileri için dizayn edilmiş birtakım yapılarla, sayfalarla, ürünlerle, kampanya yönetimleriyle, müşteri hizmetleriyle hizmet alabildikleri bir noktada ilerlemeyi düşünüyoruz. Zaten bizler bugüne kadar herhangi bir noktada temas kurmuş müşterilerimiz 2024 yılının ilk çeyreğinin sonrasında bunları hızlı bir şekilde hissetmeye başlayacaklar.

Grup olarak siz aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine çok destek veren bir grupsunuz, Sigortaladım.com’un da bir sosyal sorumluluk projesi var mı?Sigortaladım.com olarak bahsettiğiniz gibi sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyoruz. Hem sivil toplum kuruluşlarıyla yaptığımız sosyal sorumluluk projelerimiz var hem de devletimizle beraber giriştiğimiz bir takım sosyal sorumluluk projelerimiz var. Öncelikle TEMA Vakfıyla bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdik. ‘’Her sigorta bir fidana dönüşüyor’’ isminde bir projeydi. O da çok başarılı sonuçlar aldık hem güzel tepkiler aldık. Çevre bilincini de çocuklara aşılamayla alakalı, gençlere aşılamayla alakalı, halkın daha fazla bilinçlenmesiyle alakalı yaptığımız bunun yanında bir de ‘’Doğayı Seven Kahramanlar’’ isminde bir kitap çalışmamız oldu. Milli Eğitim Bakanlığımızla beraber aslında yürüttük biz bu projeyi. Milli Eğitim Bakanlığımızın belirlemiş olduğu bir takım okullarda 0-12 yaş grubu öğrenciler için ortaklaşa düzenlediğimiz bu kitap ve içerisindeki bilgilendirme konusunda güzel bir çalışma yürüttük. Önümüzdeki dönemde de yine ihtiyaçlar doğrultusunda bu sosyal sorumluluk projelerine devam edeceğiz. Bir de yine çevre bilincinin arttırılmasıyla alakalı olarak egzoz emisyon gaz ölçümüyle alakalı yaptığımız bir kampanya ve projemiz var. Bu da yine çevreye olan biliyorsunuz egzoz gazının etkilerini minimuma indirmek ve ölçümlerin en eksiksiz ve doğru şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla bizim poliçe satın alan müşterilerimize sunduğumuz bir ek hizmet bunun da 2024 yılında devamını sağlayacağız.

Quick Hayat Sigorta Genel Müdür Vekili Volkan Terzioğlu Sigorta Life’a Özel Açıklamalarda Bulundu. Quick Hayat Sigorta Genel Müdür Vekili Volkan Terzioğlu Sigorta Life’a Özel Açıklamalarda Bulundu.

KISA KISA...

Hangi takımlısınız? Maçlara sık gider misiniz? Unutamadığınız bir maçı bizimle paylaşır mısınız?
Fenerbahçeliyim. Sık maçlara giderim. Elimden geldiğince her maça gidip izlemeye çalışırım.  Unutamadığım maç aslında belki de Fenerbahçe tarihinde en önemli olan maçlardan biri Sevilla’daki Sevilla-Fenerbahçe maçıdır. Canlı olarak izlediğim hiçbir zaman unutamayacağım maçtır.

Kahve insanı mısınız yoksa çay insanı mısınız?
Çay insanıyım. Kahve bana çok ciddi geliyor, çay daha samimi geliyor.

İş hayatında çalışırken sizin için olmazsa olmazınız nedir? Neye dikkat edersiniz en çok hem kendiniz de hem çalışma arkadaşlarınızda?
Benim için aslında iş hayatında en önemli üç nokta; bir yapılamaz denileni yapmaktır, iki gerçekten bir takım oyunudur, üçüncü olarak da hem çalışıp hem eğlenmek konusunda olmazsa olmazlarımız var, çünkü biz burada bir aileyiz, kendi özel hayatımızdan daha çok birbirimizle beraberiz. Bir işi beraber başarmak, bir ekip ruhu yakalamak bence profesyonel hayatta her şeyden daha önemli.

Bu sektörde çalışmamış olsaydınız hangi meslek grubunda olurdunuz?
Bu sektörde olmasaydım yani okul hayatından da aslında biraz da işin ucundan girmişliğim var. Gençlik yıllarında, insan kaynakları üzerine çalışmayı isterdim. Ben insana dokunmayı seven bir insanım, onun üzerine aldığım eğitimlerimde oldu. Sigorta mesleği de biliyorsunuz insana dokunan aslında kafamızdaki o yapıyla çok örtüşen bir şey o yüzden sanırım insan kaynaklarıyla kariyerime devam ederdim.

Size göre ilginç bulduğunuz bir hobiniz var mı?
Kendim sebze meyve yetiştirmeyi çok severim. Özellikle yaz aylarında küçük organik bir tarım her sene yaptığım bir operasyon benim için.

Sigorta Life izleyicilerine/okuyucularına mesajlarınızı alabilir miyiz?
Gerçekten dijital bir dönüşüm çağı yaşıyoruz. Bunun sigortaya olan etkilerini de hep beraber görüyoruz. Sigorta Life izleyicileri için şunu söyleyebilirim; gelecekte bence hibrit yapılar olmaya devam edecek. Hem bir acente hem bir dijital yapı birlikte bir yol kat edeceğiz. Önümüzde aslında orta ve uzun vadede gidilecek çok yol var. Dijital platformdan yapacakları özellikle bu tip karşılaştırmalar olsun ürün seçimleri ve satın almaları olsun, güvenilir arkasında güçlü sermaye gruplarının olduğu yapılarla ilerlemelerini tavsiye ediyorum.

Editör: Serhat Bingöl