Sigorta Life Dergisi bu sayıda da sektörün önde gelen isimleri ile röportaj yapmaya devam ettik. Sigorta sektöründe önemli ve dikkat çeken bir firma olan RAY Sigorta CEO’su Koray Erdoğan, Ağustos sayısında dergimize özel açıklamalar yaptı. Sözlerine sigorta sektöründe geride kalan ilk 6 ayı değerlendirerek başlayan Erdoğan, “Hayat dışı sigortacılık sektöründe 2021 yılında 87,6 milyar TL prim üretimine ulaşılmış ve bir önceki yıla göre yüzde 28,52 oranında büyüme gerçekleşmişti. Sektörümüzün lokomotif ürünleri olarak tabir ettiğimiz oto sigortalarında toplam 36,32 milyar TL ile yüzde 19,87 oranında bir büyüme yaşandı. Oto dışı sigortalar ise 51,25 milyar TL toplam prim üretimiyle yüzde 35,45 oranında büyüdü. Büyüme oranları bakımından, potansiyelinin çok altında olduğunu gözlemlediğimiz bu tablo, maalesef kârlılık anlamında da çok parlak değil. Net Hasar Prim Oranı yüzde 89,5 ile rekor bir seviyeye yükseldi ve Net Bileşik Rasyo da yüzde 116,6’ya ulaştı. Bu konuyu aslında ilk makalemde değerlendirmiştim. Bu tablo bize, 2021 yılında sigorta şirketlerinin aldıkları primler ile gerçekleşen hasarları ve şirketin genel giderlerini karşılayamadıklarını ortaya koyuyor. Buna rağmen sigorta şirketleri ellerindeki fonları yatırıma yönlendirerek elde ettikleri mali gelir ile kâr elde etmeyi başarabiliyordu. 2022 yılı ile birlikte sigorta sektöründe çok alışık olduğumuz bu dengenin tamamen bozulduğunu görüyoruz. Bu dengeyi bozan etkenler; bozulan teknik sonuçlar, dünyadaki en büyük negatif reel faiz ortamlarından birisi ve yüksek enflasyon. Yani bozulan teknik sonuçları, mali gelirler ile kapatmak mümkün olmadığı gibi artan enflasyon nedeniyle de genel giderler hızla artmaya başladı.” dedi.
“Teknik sonuçlar negatife dönmüş. Yani tablo pek parlak değil.”
Tablonun pek parlak olmadığını söyleyen Koray Erdoğan, “Doğal olarak da 2022 yılının ilk çeyreği ile birlikte sonuçlar daha da kötüleşti. Bileşik rasyo %146,40’a yükseldi. Bu bize sektörün aldığı 100 TL prime karşılık cebinden 146,40 TL para ödediğini gösteriyor. Geçen senenin aynı döneminde 1.7 milyar TL olan dönem net kârı bu senenin ilk çeyreğinde 264 milyon TL’ye düşmüş. Teknik sonuçlar, aktarılan mali gelire rağmen negatife dönmüş. Yani tablo pek parlak değil. Üretim tarafına bakarsak, Türkiye Sigorta Birliği’nin son açıkladığı istatistiki verilere göre, Mayıs 2022’de hayat dışı sigorta sektörü 61 milyar TL prim üretimine ulaşmıştır. Bu üretimin 24,9 milyar TL’si oto sigortalarından gelmektedir. Genel büyüme verilerine baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 88,55 oranında bir büyüme görülse de üretimde başı çeken ilk 20 şirketin ancak yarısının bu büyüme oranının üzerine çıkabildi. Diğer taraftan Mayıs sonu %73,50 olarak açıklanan enflasyon oranının üzerinde bir büyüme rakamı olsa da dolar bazında sektörün yine küçüldüğünü görüyoruz.” diye konuştu.
Sigorta şirketlerinin zorlu koşullarda faaliyet gösterdiklerini belirten Koray Erdoğan,” Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'deki sigorta şirketlerinin son on yılın en zorlu koşullarında faaliyet gösterdiklerini belirtti. Olumsuz makroekonomik koşullar, artan enflasyon, yüksek fiyat rekabeti ve trafik sigortalarındaki tavan fiyat uygulaması sigortacılar için ciddi problemlere sebep oluyor. Bir sektörün kendi faaliyet alanlarından bir gelir yaratamadığı sürece var olması, büyümesi ve finans sektörü içerisinde önemli bir oyuncu olması maalesef imkânsızdır. Sadece mali gelirler ile faaliyetlerin uzun süre, sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi mümkün gözükmüyor.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Sigorta sektöründe dalgalanmalara alışkın olduklarını belirten RAY Sigorta CEO’su Koray Erdoğan, “Biz Türkiye’deki finans profesyonelleri olarak aslında bu tarz dalgalanmalara çok alışığız. Manevra kabiliyetimiz oldukça yüksektir. Tabii ki bir toparlanma olacak. Burada tüm sigorta ekosistemi olarak birlikte hareket etmemiz kritik. Unutmamak gerekir ki, yapısı itibariyle sigorta sektörü hemen hemen bütün iş kolları ile ilişki içerisinde olup, milyonlarca insana ve kurumsal firmalara hizmet vermektedir. Prim hacmi itibariyle finans piyasaları içerisindeki yeri çok önemli olmasa da teminat altına aldığı riskler itibariyle ekonominin taşıyıcı kolonlarından birisidir. O nedenle, bu alanda atılacak adımlar ve yapılacak düzenlemeler çok büyük önem taşımakta ve diğer bütün sektörleri de çok derinden etkileme potansiyeline sahiptir. Bunu ifade etmemim temel nedeni, içinde bulunduğumuz süreçte, düzenleme otoritesinin atacağı adımların sektörün geleceği konusunda çok daha belirleyici olacağının altını çizmek. Günü kurtarmaya dönük tedbirlerden ziyade uzun vadeli, sigorta şirketlerinin finansal dayanıklılığını artıracak ve finansal piyasalarda istikrarı sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.” dedi.
“ikinci çeyrekten daha iyi bir üçüncü çeyrek bekliyorum”
Son çeyrekte bir toparlanma beklediklerini söyleyen Koray Erdoğan, “Ne zaman toparlanma olur sorusunun cevabına gelince, kötü bir ilk çeyrek, daha kötü bir ikinci çeyrek, halen kötü fakat ikinci çeyrekten daha iyi bir üçüncü çeyrek bekliyorum. Yılın son çeyreğinin nasıl olacağını, enflasyon, faiz oranlarının seyri, kurdaki gelişmelerle, yılsonunda asgari ücrette yapılacak artış oranı belirleyecek. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu yıl sigorta sektörünün yaşadığı en zor yıllardan birisi olacak.” şeklinde görüş bildirdi.
“Acentelerin sorunlarını her zaman önemsiyoruz”
Ray Sigorta’nın sektördeki diğer şirketler ile kıyaslandığında iyi bir durumda olmasının şifresini de açıklayan Koray Erdoğan, “Türkiye Sigorta Birliği’nin Mayıs verilerini incelediğimizde 1.5 milyar TL prim üretimi ile sektör ortalamasının oldukça üzerinde yüzde 97,17 büyümeye ulaştığımızı görüyoruz. Biz Ray Sigorta olarak hiçbir zaman dönemsel başarıların peşinde olmadık. Oldukça köklü bir markayız, bu yıl 18 Ağustos’ta 64. Yılımızı kutlayacağız. Markamızın değerini sürdürülebilir başarılarımızla taçlandırdık çünkü iyi bir iş ortağının istikrarlı olması gerektiğine inanıyoruz. Son dört yıldır üst üste, hem de hiç fire vermeden sektör ortalamasının üzerinde büyüyen, pazar payını artıran, sıralamasını yükselten ve tüm bunları yaparken de kârlılığını koruyabilen tek sigorta şirketi olmamız da bunun en büyük kanıtı.” Hedefimiz her yılı bir öncekinin üzerinde kapatmak ve bunu istikrarlı bir şekilde sürdürebilmek. Bu bakış açısından hareketle, sürdürülebilir kârlı büyümemize devam etmek için, dengeli ürün portföyümüzü koruyoruz, yatırım politikalarımızda ihtiyatlı bir şekilde ilerliyoruz. 1600’ü aşkın acentemiz ile bu zorlu koşullarda birlikte yürümekten ve birlikte büyümekten çok mutluyuz. Acentelerimizin sorunlarını önemsiyoruz, onlara maddi ve manevi destek veren gerçek bir çözüm ortağı olduğumuzu düşünüyorum.” dedi.
“Önemli olan istikrarlı başarıyı yakalamak”
“Hayattaki gelişmeler toplumu ve iş yapış süreçlerini derinden etkilerken, değişime ve yeniliklere uyum sağlama refleksleri yüksek olan kurumlar zor dönemlerde de başarıyı yakalıyor” diyen RAY Sigorta CEO’su Koray Erdoğan, “Şirketimizin uzun vadeli başarısı için tüm paydaşlarımızın yüzünün güldüğü bir eko sisteme ihtiyacımız var. Bu sebeple de iş planlarımızın merkezine müşterilerimizi, iş ortaklarımızı ve çalışanlarımızı koyuyoruz. Finansal gücümüzün yanı sıra, Great Place to Work sertifikamız bizim gurur kaynağımız. Çalışanlarımıza ve iş ortaklarımıza yaptığımız yatırımlar ve karşılıklı güvene bağlı kurulan ilişkilerin her zaman müşteri tarafında da karşılığı olduğunu görüyoruz. Beraber inşa ettiğimiz sağlam bağlar performansımızı daha da ileriye taşıyor. Mutlu çalışan, mutlu iş ortaklarını ve mutlu müşteriyi, bu birleşim de istikrarlı başarıyı beraberinde getiriyor.” şeklinde sözlerine devam etti.
RAY Sigorta’nın hedeflerinden de bahseden Koray Erdoğan, “Dünya her geçen gün değişiyor. Müşteri talepleri ve beklentileri de bu yönde farklılaşıyor. Biz değişen bu tüketici ihtiyaçlarını bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Sektörümüzde uzun zamandır risklere ve fiyata odaklı bir rekabet ortamı var. Bu sebeple de şirketler her müşteri için tek bir ürün tipi üzerinden ilerliyor. Maalesef değişen tüketici dinamikleri doğrultusunda bu bakış açısı ile ilerlemek mümkün değil. Bu sebeple Ray Sigorta olarak, kişiye özel ihtiyaçları adreslediğimiz farklı ürünlerle sektörde ezber bozan bir bakış açısı benimsedik. Geleneksel ürünlerin tam olarak temas edemediği sigortalıları ya da teminat açığı bulunan noktaları belirliyoruz. Riskleri doğru değerlendirerek potansiyel sigortalılara, kişiselleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Önceliğimiz tüketiciyi tanımak ve ihtiyacını iyi analiz etmek. Analizlerimizle güncel trendleri harmanlayıp titiz bir çalışma ile müşterilerimize ne eksik ne fazla tam da ihtiyacına göre bir ürün sunuyoruz. Hayatımızın farklı dönemlerinde farklı ihtiyaçlarımız ve önceliklerimiz var. Bugün emekli bir aile ile yeni evlenen bir çiftin hayattan beklentileri ve güvenceye almak istedikleri varlıkları birbirinden oldukça farklı. Bu sebeple ürünlerimizi müşterilerimizin önceliklerini ve ekonomik kaygılarını gözeterek oluşturuyoruz. Çözümlerimizi tek taraflı değerlendirmek yerine sıklıkla yaptığımız araştırmalarla yolumuzu şekillendirmeye çalışıyoruz. Örneğin 0-6 yaş arası çocuk sahiplerine özel avantajlar sağlayan Baby on Board (BoB) Kasko ürünümüzü alan müşterilerimizin %40’ı ilk kez kasko yaptırmış. Bu bizim doğru yolda olduğumuzun güzel bir göstergesi. Bu tarz özel ürünler, sektörde sigortalılık oranını artırarak sektörel büyümeye ciddi anlamda katkı sağlıyor. İleriki dönemler için ise, müşterilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılayacak modüler ürün opsiyonları üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin farklı segmentteki müşterilerin konut sigortasıyla ilk temasını sağlamaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
“Yakın zamanda yeni hizmetler sunacağız”
Kısa zamanda yeni konut ürünü sunacaklarını da sözlerine ekleyen Koray Erdoğan,” Yakın zamanda sunacağımız yeni konut ürünümüzle hem teminatlarla hem de asistans hizmetleriyle yeni bir sigorta anlayışı ortaya koyacağız. Pandemi sebebiyle iş hayatında yaşanan radikal değişiklikler, KOBİ’lerin risk tanımlarını hatta algılarını değiştirdi. KOBİ’lere özel paket ürünler üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bakış açımız doğrultusunda geliştirdiğimiz pek çok ürünü önümüzdeki dönemde müşterilerimize sunmaya devam edeceğiz. Müşteri memnuniyeti bizim için çok kıymetli. Bu hedefimiz doğrultusunda kullanıcı deneyimi ekibimiz süreçlerimizi sürekli değerlendiriyor ve güncelliyor. Diğer yandan marka yatırımlarımızı artırıyoruz. Dijitalleşme anlamında yenilikçi ürün ve hizmetlerimize yatırım yapıyoruz. Sigortacılık tek başına değerlendirilemeyecek bir sektör aslında ve yaşam şeklimizden, günlük hayatımızdan ve alışkanlıklarımızdan birebir etkilenen sektörlerin başında geliyor. Bu açıdan baktığımızda yeniliklere çok açık olduğunu düşünüyorum.” şeklinde açıklamalar yaptı.
“En yüksek bağış toplayan kurum olduk”
Özel hayatı hakkında da açıklamalar yapan RAY Sigorta Ceo’su Koray Erdoğan, “İş hayatıma 1997 yılında Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu’nda başladım. 2009-2011 yılları arasında yine aynı bölümde Denetleme Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim. Ray Sigorta Ailesine katılmam ise 2011 yılında CFO göreviyle başladı. 2015 yılından beri de şirketimizde CEO olarak devam ediyorum. Beni zinde tutan, her yeni güne pozitif bir enerji ile uyanmamı sağlayan şey spor. Bu yüzden boş zamanlarımın büyük bir kısmını da spor dolduruyor. Spora 14 yaşında koşuyla başladım. 25 yıl kadar her gün neredeyse 15 km koştum. Şimdi ise koşu sporuna daha çok sosyal sorumluluk anlamında yaklaşıyorum. Örneğin geçen yıl 43. İstanbul Maratonu’nda, bizi aydınlık bir geleceğe taşıyacak çocuklarımız için Darüşşafaka adına koştuk. Ray Sigorta koşu takımı olarak, “Söz Konusu Eğitimse Yardıma Koşarız” kampanyasında 10 kişilik ekibimizle, ‘En Yüksek Bağış Toplayan Kurum’ olmanın gururunu yaşadık.
“Son 10 yıldır da büyük bir keyifle Muay Thai yapıyorum”
Spor yapmanın hayatında çok önemli bir rolü olduğunu belirten Koray Erdoğan, “Son 10 yıldır da büyük bir keyifle Muay Thai yapıyorum. Bu spor branşı tarihi 1300’lere dayanan, çok yüksek eforlu bir spordur. Muay Thai felsefesi, anlayışı, yaklaşımı, seremonisi, rutini olan özel bir spordur. Disiplin, kararlılık, mücadele, sabır ve düzen bu sporun olmazsa olmazı. Bu sebeple kendi kişiliğimden ve iş hayatımdan birçok ortak nokta bulduğum bir spor türü. Spor ve meslek hayatımın birbirini çok beslediğini düşünüyorum. Spordan öğrendiklerimin iş hayatıma, iş hayatından öğrendiklerimin ise spor hayatıma çok şey kattığına inanıyorum. Bunun farkına vardığınızda spor da iş hayatı da bence çok daha keyifli bir hale geliyor.” diyerek sözlerini tamamladı.