Risk Sermayesi ve İnsan Sermayesi konularında global deneyimi ve yerel ihtiyaçlara uygun çözümleri ile 120'den fazla ülkede müşterilerine hizmet veren Aon, şirketlerin ticaret, teknoloji, iklim ve iş gücünden oluşan dört mega trendin neden olduğu dalgalanmaya karşı nasıl bir pozisyon aldıklarını belirlemek için Kuzey Amerika, İngiltere ve Avrupa'da 800'den fazla üst düzey yöneticinin katılımı ile “İş Dünyası Karar Alıcılar Anketi” düzenledi.
Anketten çıkan sonuçlar bu dört mega trendin iş dünyasındaki karar alıcılar için önemini ortaya koysa da şirketlerin bu dalgalanmalara yanıt verme becerileri konusundaki endişelerini de gün yüzüne çıkardı. Ankete katılan yöneticilerin yüzde 72'si şirketlerinin riskler ve insanlara ilişkin sorunları çözmek için yeterince çevik davranmadığını düşünürken yüzde 86'sı bu mega trendlerin ortaya çıkardığı zorlukları çözmenin ve fırsatları değerlendirmenin önemli olduğuna inanıyor.
Karar alıcılar veri ve tavsiyeler için danışmanlık hizmeti arıyor
Aon'un anketi, risklerin birbiriyle daha bağlantılı hale geldikçe karar alıcıların bu mega trendlerin neden olduğu zorlukları yönetmek için daha fazla sorumluluk alma baskısı hissettiklerini de ortaya koyuyor. Karar alıcılar bu nedenle eyleme geçirilebilir veri ve tavsiyeler almak için danışmanlar aradıklarını belirtiyor.
Ankete göre karar alıcıların yüzde 80'den fazlası ticaret, teknoloji ve iş gücü için “son derece önemli” yanıtını vererek bu konuları en önemli öncelikleri olarak sıralıyor. Yüzde 70'i ise iklimin “son derece önemli” olduğunu ifade ediyor.
Bunların yanı sıra katılımcıların yüzde 74'ü tedarik zinciri veya dağıtımla ilgili sorumluluklarının yıl boyunca arttığını belirtirken yüzde 63'ü ise siber güvenlik yatırımlarının getirisini ölçtüklerini söyleyerek teknoloji risklerini değerlendirmenin önemini vurguluyor. Tedarik zinciri kesintisine (yüzde 71) göre daha az sayıda iş lideri (yüzde 59) aşırı iklim olaylarının finansal etkisine dikkat ediyor. Katılımcıların yüzde 57'si ise şirketlerinin sosyal yardım veya sağlık hizmetleri alanlarında sundukları imkânları önemli ölçüde değiştirerek insan sermayesine yatırım yaptığını söylüyor.
Eyleme geçirilebilir analizler hayati rol oynuyor
Anket, veri ve analizlere yapılan yatırımların bu dört mega trendi yönetme konusunda karar alıcılara güven verdiğini ortaya koyuyor. Kendine güvenen karar alıcıların riskleri ve olay senaryolarını ölçme ve maddi sonuçlarını değerlendirme olasılığı daha yüksek. Sonuçlara göre “kendine çok güvenen” karar alıcıların yaklaşık yüzde 60‘ı son bir yıl içinde tedarik zinciri, siber risk ve iklim koşullarıyla ilgili senaryo ve olayların kâr-zararını ölçerken bu oran kendine daha az güvenen liderlerde sadece yüzde 36.
Öte yandan iş dünyasındaki karar alıcıların çoğunluğu iklim koşullarının en önemli risklerden biri olduğunu kabul etse de ankete katılanların yalnızca yüzde 59'u aşırı iklim koşullarının finansal etkilerini hesapladıklarını belirtiyor. Buna karşılık aynı çalışmayı siber güvenlik için yapanların oranı yüzde 72'yi buluyor.
“Anket sonuçları karar alıcıların harekete geçmelerine yardımcı olacak”
Anketin sonuçlarını değerlendiren Aon Türkiye Eş-CEO'su Selda Oknas Tanbay, “Dünya genelinde yaptığımız bu araştırma; ticaret, teknoloji, iklim ve iş gücünden oluşan mega trendin üst düzey yöneticilerin rollerini nasıl şekillendirdiğini ve yöneticilerin bu trendlere yaklaşımlarını daha iyi anlamımıza yardımcı oldu. Sonuçlar, bu mega trendlerin karar alıcılar için önemini teyit etti. Ancak karar alıcılar, görev yaptıkları şirketlerin bu riskler için yeterince çevik davranmadıklarından da endişe ediyor. Aon olarak kullanılabilir veriler, birbirleriyle uyumlu risk ve insan sermayesi uzmanlığımız, yerel koşullara uygulanabilir çözümlerimiz aracılığıyla müşterilerimizin daha iyi kararlar almalarına yardımcı oluyor ve endişelerini ortadan kaldırıyoruz. Bu anketimizin sonuçları da karar alıcıların bu mega trendlerin yarattığı zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacak.” dedi.
Metodoloji
İş Dünyası Karar Alıcılar Anketi, 24 Nisan-5 Mayıs 2024 tarihleri arasında 800'den fazla karar alıcı ile çevrimiçi görüşmeler yoluyla gerçekleştirildi. Katılımcılar arasında üst düzey yöneticiler ve ABD, Kanada, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya'da 500'den fazla çalışanı olan şirketlerin yöneticileri yer aldı.
