Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) için Deloitte Türkiye tarafından hazırlanan “Sigorta Acenteleri Dünya Uygulamaları Araştırma ve 2023 Vizyonu Belirleme” çalışması, 2016 yılında kamuoyuna açıklanmıştı. Elbette o zamanlar 2019 yılında yaşamaya başladığımız COVID-19 salgını söz konusu değildi. O dönem hazırlanan raporda yurtdışı sigortacılık ve sigorta acenteciliği uygulamaları, oldukça kapsamlı bir şekilde incelenmişti. Yurtdışındaki iyi uygulamalar ve sektörün Türkiye’deki mevcut durumu dikkate alınarak Türkiye’nin 2023 sigorta acenteliği vizyonu belirlenmişti: “Müşteri odaklı ve kurumsal bir yapıda faaliyet gösteren, ‘profesyonel acente’ olmak.”
Raporda belirlenen vizyona ulaşılması için sigorta acenteleri için dönüşüm projesinin ana hatları da tanımlanmış ve atılması gereken adımlar da şu şekilde belirlenmişti:
- Acenteler için etkin bir denetim mekanizmasının kurulması
- Acentelerin birleşmesinin özendirilmesi ve bunun için finansman desteği sağlanması
- Acentelerin kapasitelerini geliştirmeye yönelik bir akademinin kurulması
- Sigorta acenteleri dijital bilgi ve veri akış platformunun oluşturulması
- Acentelerin teknolojik altyapı yatırımları yapmalarının özendirilmesi ve desteklenmesi
- Sigortacılık konusunda bilinçlendirme ve tanıtım faaliyetlerinin desteklenmesi
COVID-19 öncesi tahminler
Bağımsız denetim şirketi PwC ise 2010 yılından bu yana dünya çapında binden fazla yönetici ile görüşmeler yapıyor. PwC şirketi, sigorta sektörünü yeniden şekillendiren yönelimlere bakarak 2020 yılına kadar sektörde ne gibi değişiklikler olacağına dair senaryo analizlerini içeren “Insurance 2020” adlı bir seri hazırlamıştı. Serinin en sonuncusu ise “Sigorta Sektöründe 2020 ve Sonrası: Dönüşüm Gereklilikten Doğar” başlığını taşıyordu. Bu senaryo analizine göre önümüzdeki beş yıl ve sonrasında küresel sigorta sektöründe ortaya çıkacak önemli akımlar sıralanıyordu ki bazı maddeler COVID-19 salgını sürecinde hayli önem kazandı.
Müşteride köklü değişiklik: Müşteriler, dijital ilerlemeler sayesinde sigortacılarla rahatça çalışmak istiyor. Sigortacılardan daha verimli operasyonlar ile her zaman ve her yerde rahatlık ve kolay ulaşılır olma imkânı sağlaması bekleniyor.
Dijitalleşme: Çoğu sigorta şirketi, artık son derece ciddiye aldığı dijitale yatırım yapıyor.
Analizler: Sigorta şirketleri tarafından, büyük veri analizleri, sensör teknolojisi ve iletişim ağları aracılığıyla riskler ve müşteri talepleri daha kesin tahmin edilebiliyor.
Yeni iş modelleri: Geleceği düşünen pek çok sigortacı, yeni iş modelleri geliştiriyor. Şirketler, birçok teknoloji şirketinin kullandığına benzeyen, daha hızlı ve daha esnek tabanlı uygulamalara yöneliyor.
COVID-19 sonrası neler olacak
Özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) medyasında sigorta sektörünün geleceği üzerine ciddi tartışmalar söz konusu. Bu tartışmalardan süzülen COVID-19 sonrası küresel sigorta sektörüne yönelik tahminlere bir bakalım.
- Sigorta konusunda farkındalık artacak.
- Parametrik sigorta ürünleri çeşitlenecek ve yeni bir piyasa doğacak.
- Acentelerin dijitalleşmesi hızlandırılacak ve dolayısıyla insurtech’e yatırım yapan kazanacak.
- Sigorta şirketlerine sermaye yedekleri için yeni kurallar getirilmesi gündeme gelecek.
- Sigorta poliçelerinin yazım dili, sektörel ifadelerin sadeleştirilmesiyle daha kısa ve anlaşılır olacak.
- Risk hesaplamalarında daha fazla veriye ihtiyaç duyulacak.
- Hayat sigortası branşına talep artacak.
- Siber sigortalarda da prim üretimi git gide artacak.
Batı medyası, sigortacılığın salgından güven kaybı yaşayarak çıkabileceği noktasında bir süredir ısrarlı uyarılarda bulunuyor. Bütün bu negatif başlıklara karşın teknik kârın artması ve sigorta üzerine farkındalığın yükselmesi de bekleniyor. Bu durumun da geleceğe ve değişime hazırlanıp uyumlanması için şirketlere avantaj sağlayabileceği belirtiliyor.
Acentelerin dijitalle sınavı
Koronavirüs sebebiyle 7’den 70’e herkes çok daha dijitalleşti ve daha fazla internet kullanmaya başladı. Bu durum hemen hemen tüm sektörlerde müşteri alışkanlıklarının değişmesini öngörüyor. Önümüzdeki dönemde uzaktan satışın daha fazla önem kazanacağı belirtiliyor. Ancak acenteleri oyun dışına iterek deneyimlerinden mahrum kalmanın sigorta sektörü için handikap olacağı ifade ediliyor. Ayrıca koronavirüs salgınının acentelerin birkaç yıldır planlanan dijitalleşmesi için bir fırsat olduğu düşünülüyor.
Şeffaf olma zorunluluğu
Salgın hastalıkların teminat dışı olması sebebiyle şirketler, müşteri nezdinde güven kaybı yaşamamak için sigortalı lehine kararlar aldı ve birçok hasarı karşıladı. Önümüzdeki dönemde daha anlaşılır -mesleki dilin kullanılmadığı- ve daha kısa poliçelerin kaleme alınması bekleniyor. Bu durumu biraz da müşterilerden gelen talepler şekillendirecek. Analyze The Future’ın yayımladığı rapora göre COVID-19 sonrası bir dünyada sigorta yenileme günü geldiğinde sigortalıların her zamankinden daha dikkatli olacağı ileri sürülüyor. Bu durum da sigorta şirketlerini her zamankinden daha şeffaf bir işletme olmaya zorlayacak.
Hayat sigortası branşına ilgi artacak
Dünya Sağlık Örgütü, yeni tip koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin büyük çoğunluğunu kalp damar, diyabet, kanser gibi hastalıkları bulunanların oluşturduğunu ilan etti. Bu durum hayat branşındaki sigortaya talebi artırdı. Özellikle hayat sigortasının kredi borçlarını ödemesi ve bakmakla yükümlü olunan kişilere bir miktar maddi kaynak sağlaması gibi teminatlar bu ürüne dair ilgiyi artırıyor.
Evden çalışma ve siber dolandırıcılık
Özellikle salgının ilk dönemi birçok işyeri evden çalışma modeline geçti ve hâlâ birçok sektör en azından hibrit modelde çalışmayı sürdürüyor. Evden çalışanlar siber tehdidin açık bir hedefi haline geldi. Çevrimiçi dolandırıcılıklara ve kimlik avına karşı da şirketlerin çalışanlarını uyarması ve koruması gerekiyor. Bu sebeple ilerleyen günlerde siber sigortaların sadece hasarı karşılayan değil, hasarı engelleyen bir ürün haline gelmesi bekleniyor.
“Sektör iyi bir sınav veriyor”
TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, Sigorta Haftası kapsamında, Türkiye Sigorta Birliği tarafından online olarak düzenlenen “Sigorta Sektörü Pandemide Nasıl Bir Sınav Verdi ve Trafik Sigortasındaki Son Gelişmeler” başlıklı online panele katılıp, yazının çerçevesine dahil olacak açıklamalarda bulundu.
Sigortacılık sektörünün, kamu ve özel sektör iş birliğinde iyi bir sınav verdiğini belirten Korkut şunları söyledi: “Hepimizin bildiği üzere, pandemi sürecinde, müşterilerin satın alma eğilimleri, tüm sektörlerde olduğu gibi, sigorta sektöründe de farklılık gösterdi. İnsanlar, pandeminin tetiklediği kaygı ve korku ortamında, sigorta harcamalarını kısmak istedi. Bizler acente olarak müşterilerimize, bu dönemde sigortaya daha çok ihtiyaç duyacaklarını, poliçe iptallerinden kaçınmaları gerektiğini anlattık. Poliçe yenilemelerinin yapılabilmesi için çok efor sarf ettik.”
Güven odaklı anlayışa yönelmeli
Pandemi süreciyle dijitalleşmenin öneminin de ortaya çıktığını belirten Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut, satış odaklı anlayıştan hizmet ve güven odaklı anlayışa yönelmenin öncelikli olduğunu vurguladı.
Korkut, acentelerin hayatta kalmasının önemli olduğunun altını çizdi: “Acenteler, Türkiye’de sigortacılığın gelişimi, sigorta bilincinin artırılması ve sigortanın vatandaşa ulaştırılması noktasında müthiş bir çaba içerisinde. Pandemi sürecinde, sektörün iş kaybı yaşamaması, sigortalının mağdur olmaması için, acenteler olarak canla başla çalıştık. Pandemi de olsa, dolu da olsa, deprem de olsa, sel de olsa, sigortalımızın yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz.”