Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, Genel Sekreter Özgür Obalı, Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay ve Reasürans Departmanından sorumlu Koordinatör Canan Ceyda Coşar katılımıyla güçlü bir ekip olarak Baden-Baden’da temaslar yoğun şekilde sürüyor.

Bu önemli buluşmayla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, "Dünyanın önde gelen reasürans ve sigorta şirketleri, 1979 yılından beri Baden Baden'da Ekim ayının sonunda toplanırlar ve yeni gelen yılın yenilemeleri ile risk değerlemelerini yaparlar. Yaklaşık 3 bin sektör çalışanı bu yıl gerçekleşen organizasyona katılım sağladı. Biz Türkiye Sigorta Birliği olarak Türk sigorta sektörünü ilk kez geçen yıl temsil ettik. 2023'teki Maraş depreminin ardından sektörümüzün reasürans koruması bulmakta bir hayli zorlanacağını düşünüyorduk. Ancak afetlerle ilgili alınan önlemleri anlatan bir bilgi notu hazırladık. Türkiye'de bu afetlerle ilgili neler yapıldığı, hangi önlemlerin alındığı yönünde ve kamu otoritesinin nasıl çalıştığıyla ilgili, hangi önlemlerin alındığını en net, en şeffaf şekilde anlattık. Bunun çok faydalı olduğunu da gördük. Bir çok reasürörden de övgü aldık ve bu durum büyük bir güven oluşturdu. Özet olarak buraya katılmaktan ve bu görüşmeleri yapmaktan büyük fayda gördüğümüzü söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.

Galatasaray’ın en özel anları Quick Sigorta sponsorluğunda yarışacak Galatasaray’ın en özel anları Quick Sigorta sponsorluğunda yarışacak

TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar: “Kapasitede bir artış talebi söz konusu”
Piyasalarda, 2025 ve sonrasında rekabetin artacağını ve piyasaların biraz daha rahatlayacağını belirten Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, şu ifadeleri kullandı:

“Piyasalarda, geçen seneki kadar sert bir piyasayla karşı karşıya olmayacağız. Reasürörler, sermaye ve kapasite açısından problemleri olmadığını vurguluyorlar. Türkiye’nin özel bir durumu var. Türkiye’den çok sayıda sigorta şirketimiz, her zaman olduğu gibi Baden Baden’da ikili görüşmelerini gerçekleştiriyorlar.  Bu sene Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kapasite için beklenen Marmara depremini de dikkate aldığımızda 2-3 milyarlık bir kapasite artışı talebi var. Dolayısıyla bu durum geçen seneki kadar sert olmasada fiyatlarda belirgin bir iyileşme olmayacağını gösteriyor. Çünkü kapasitede bir artış talebi söz konusu. Özellikle 2025’e doğru reasürörlerin, artan sermayeleri ve kapasiteleri sebebiyle piyasalarda 2025 ve sonrasında rekabet artacak ve piyasalar biraz daha rahatlayacak. 2024 yılı yenilemelerine 2025 yılı yenilemeleri açısından bakıldığında sanki Türk sigorta şirketleri kapasite sorunu yaşamasalarda, tretelerini tamamlasalarda fiyatlar geçen seneki kadar sert bir yükseliş olmamakla birlikte, fiyatların aşağıya gelmeyeceği ya da bir miktar yukarıda seyredeceğini dünkü görüşmelerde gözlemleyebiliyoruz. Şu sonucu çıkarabiliriz: Türkiye’nin artan deprem ve doğal afet riskleri sebebiyle bir kapasite sorunu yaşanmayacak. Sigorta şirketlerimiz, ön görüşmelerinde prensip anlaşmalarını tamamlayarak Baden-Baden’den dönecekler ve yıl sonuna kadar bu anlaşmaları gerçekleştirmiş olacaklar. Fiyatlarda geçen seneki kadar yükseliş olmamakla birlikte bir miktar fiyat artışıyla karşı karşıya kalabilecekler. Artan prim hacmini dikkate aldığımızda oransal olarak belki total maaliyetleri çok arttırmayacak. Sanayicilerimiz fiyatlarda geri gelme konusunda beklenti içinde olmasınlar. Enflasyonun arttırdığı maaliyetler söz konusu. Zaten sigortalarımızın değerlerinde bir artış söz konusu. Fiyatlar artmasada primlerde bir artış söz konusu olacak sanayicilerimiz için.”

TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı: Özel sektör ile devletlerin işbirliğinin mutlaka arttırılması gerektiği vurgulandı
Baden Baden’da gerçekleşen reasürans görüşmeleri hakkında izlenimlerini aktaran Türkiye Sigortalar Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, “Bu seneki ağırlıklı konu, son dönemde artan iklim olayları nedeniyle son 5 yıldır 100 milyar doların üzerinde oluşan hasarlar... Bunu tetikleyen konulardan bir tanesi iklim riski ve varlıkların artan değerleri. Ağırlıklı olarak partnerler arasında sigorta sektörünü ilgilendiren, sigorta şirketleri ve reasürörler ve onların arkasındaki teminat sağlayan organizasyonların işbirliği içerisinde olması gerektiği ve özel sektör ile devletlerin işbirliğinin mutlaka arttırılması gerektiği vurgulandı. Veri paylaşımı konusu çok önemli şekilde masaya yatırıldı. Verinin ne kadar önemli olduğu, özellikle son dönemde meydana gelen doğal afetlerin modellemesi konusunda veri eksikliğinin geçmişte yaşanmamış boyuttaki risklerin ve oluşan zararların yeni dönemde çok ciddi anlamada bizim modellerimize etki edeceği paylaşıldı. Dolayısıyla bu verinin mutlak suretle herkesin birbiri ile paylaşarak ve paslaşarak daha iyi sonuçlar elde etmesi ve iyi öngörülebilir modeller kurması gerektiği tartışıldı.” dedi.

Editör: Serhat Bingöl