Sürdürülebilir başarıda güçlü ve mutlu insan kaynağının etkili olduğunu vurgulayan Koru Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ömer Toker, “Kurumlar çalışanlarından bağımsız olarak düşünülmemelidir. Şirketimizin sektördeki payını her geçen gün artırmasında etkili olan en önemli unsurlardan biri de güçlü ve mutlu çalışanlarımız” dedi.
Sürdürülebilirlik kavramının gelecek nesillere aktarılan önemli değerlerden biri olduğunu ve kurumsal olarak benimsedikleri sürdürülebilirlik stratejilerini insan kaynakları alanında da yürüttüklerini belirten Koru Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali İşler Genel Müdür Yardımcısı Ömer Toker, “Koru Sigorta olarak ekonomik performansımızın yanı sıra sosyal ve çevresel performansımızı da destekleyecek sürdürülebilir insan kaynağı yaklaşımını önemsiyor, şirketimizin başarılarını öne taşıyacak unsurun yine insan kaynağımız olduğuna inanıyoruz. ” dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Koru Sigorta olarak merkezimize insanı koyuyor, çalışan memnuniyetinin yanı sıra çalışanlarımızda kalıcı aidiyet duygusu sağlamak için çaba gösteriyoruz. İnsan kaynağımızın mutlu, huzurlu bir ortamda çalışması için gerekli ortamları sağlıyor, çalışanlarımızı mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitimler ile destekliyoruz. Böylece çalışanlarımız, işlerini başarı merkezli ve motive bir şekilde yapıyor” Sürdürülebilir insan kaynağı uygulamasında başarıya ulaştıran başlıkları “Kariyer planlaması, sektör ile uyumlu ücret politikası, değişim yönetimi, adalet, etik kurallar, kurum kültürü, değerler, çalışan motivasyonu, performans değerlendirme, çalışanların kendi görevleri içinde kararlara katılma” şeklinde sıralayan Toker, sürdürülebilir başarının sırrının, yenilikçi stratejiler ve güncel teknolojilerle birlikte çalışanları desteklemekten geçtiğini ifade etti. ÇALIŞANLARIMIZIN GÜCÜNE GÜVENİYORUZ Şirketlerin finansal sermayelerinin yanı sıra insan sermayesi ile daha fazla rekabet gücü kazandığına dikkat çeken Toker, “İnsan kaynaklarımız sayesinde sektörde her geçen gün büyüyen ve gelişen bir şirket olmaya devam ediyoruz. Çalışanlarımızın görevi gereği ihtiyaç duyduğu ortam ve ekipmanların yanı sıra kariyer planlaması için gerekli olan eğitim ihtiyaçlarını karşılamak her zaman önceliğimizdir. Çalışanlarımızın kendilerini sürekli geliştirebiliyor olması, mutluluğu ve tatmini ile birlikte şirketimize bağlılığını da artırıyor. Diğer yandan, kendini geliştiren çalışanlarımız sayesinde, şirketimiz gelişen teknolojilere de hızla ayak uydurabiliyor ve yeni teknikleri uygulayabiliyor” dedi. Çalışanlarının bireysel kariyer hedeflerini şirket hedefleri ile uyumlu bir şekilde gerçekleştirdiklerini, kariyer planlamalarını da bu yönde yaptıklarını ifade eden Toker, sürdürülebilir başarıda güçlü ve mutlu insan kaynağının da etkili olduğunun altını çizdi ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Kurumlar çalışanlarından bağımsız olarak düşünülmemelidir. Şirketimizin sektördeki payını her geçen gün artırmasında etkili olan en önemli unsurlardan biri de güçlü ve mutlu çalışanlarımız. Her biri alanında uzman olan ve edindiği tüm deneyimleri şirketimizde de uygulayarak bizi ileri taşıyan çalışanlarımızın gücüne güveniyoruz. Çalışanlarımızı, doğru işe alım yöntemleri ile doğru görevlerde çalıştırmak, çalışan memnuniyetini üst seviyelerde tutmak her zaman önceliğimizdir. Bu doğrultuda, aynı hedefte birlikte ilerlediğimiz çalışanlarımızla aksiyonlarımızı sürdürülebilir temeller üzerinde belirliyoruz” AİDİYET DUYGUSU OLUŞTURMAK ÇOK ÖNEMLİ Çalışanların ihtiyaçlarını, taleplerini ve beklentilerini bilerek bu doğrultuda aksiyon almanın sürdürülebilirliği sağladığını belirten Toker, “İnsan Kaynakları tarafından düzenli olarak yapılan çalışan/yönetici görüşmeleri, çalışan memnuniyeti anketleri, çalışan bazında yapılan eğitim ihtiyaç analizleri, her zaman yol gösterici oluyor. Bu anketlerde ve görüşmelerde topladığımız bilgiler çok kıymetli, memnuniyeti artırmak ve daha huzurlu bir çalışma ortamı sağlayabilmek için her kademeden çalışanımız ne gerekiyorsa yapıyor” dedi. Çalışan memnuniyeti sağlandığı takdirde bağlılık ve aidiyet duygusunun oluştuğuna dikkat çeken Toker, "Aidiyet duygusunu oluşturabilmek, özellikle de stresli işlerde çalışan kişiler için en çok üzerinde durulması gereken konulardan bir tanesi. Aidiyet duygusu olan bir çalışan, işinde de verimli olur. Eğer bir çalışan bulunduğu iş yerinde mutlu değilse, bir şekilde haksızlığa uğradığını düşünüyorsa bu durumda aidiyet duygusunun oluşması mümkün olmaz. Şirketimizdeki tüm yöneticiler, ekipleri ile sık sık bir araya gelerek görüşmeler yapıyor. Sohbet havasında geçen bu görüşmelerde, çalışanların ihtiyaç ve talepleri dinlenerek gerekli aksiyonlar alınıyor” dedi.
Editör: TE Bilisim