Deprem anında can güvenliği her şeyden önce gelirken, sonrasında karşı karşıya kalınan en büyük sorunlardan biri maddi kayıplar oluyor. Yüzbinlerce insan, evlerinin hasar görmesi ya da tamamen yıkılması sonucu ciddi ekonomik zorluklar yaşarken, deprem sigortası olanlar çok daha hızlı toparlanma şansı buluyor.
Zorunlu deprem sigortası, Türkiye sınırları içindeki tüm meskenler için geçerli. Devlet destekli bu sistem, binalarda oluşabilecek yapısal hasarları teminat altına alıyor. Yıllık oldukça düşük primlerle alınabilen bu sigorta, afet sonrası vatandaşların hayatlarına devam edebilmeleri açısından büyük önem taşıyor.
Buna rağmen Türkiye genelinde sigortalılık oranları hâlâ istenen seviyeye ulaşabilmiş değil. Özellikle bazı bölgelerde ev sahiplerinin sigorta yaptırma oranı %40’ın altına düşüyor. Bu durum, olası bir depremde binlerce ailenin ekonomik anlamda savunmasız kalabileceğini gösteriyor.
Yetkililer, vatandaşların yalnızca yasal bir zorunluluk olduğu için değil, kendi gelecekleri ve güvenlikleri için de deprem sigortasını yaptırmaları gerektiğini vurguluyor. Ayrıca ev alım-satım ve tapu işlemlerinde DASK belgesinin zorunlu hale getirilmiş olması, sigortalılık oranını artırmaya yönelik önemli adımlardan biri olarak görülüyor.
Unutulmamalı ki deprem engellenemez bir doğa olayı. Ancak alınacak önlemler, yaşanacak kayıpları en aza indirme konusunda büyük fark yaratabilir. Deprem sigortası da bu önlemlerin başında geliyor.