TARSİM’in de üye olduğu Uluslararası Tarım Sigortacıları Birliği’nin (AIAG) 71 yıldır faaliyetlerine devam ettiğini belirten Genel Müdür GÜNAL, Kongre’nin her iki yılda bir farklı bir ülkede gerçekleştirildiğini ve bu yıl ise TARSİM’in ev sahipliğinde 300’ün üzerinde katılımcı ile İstanbul’da düzenlendiğini sözlerine ekledi ve şu açıklamalarda bulundu: “TARSİM, 71 yıldır faaliyetlerini sürdüren Uluslararası Tarım Sigortacıları Birliği’ne 2008 yılında üye kurum olarak katıldı. 5 kıta, 30 ülkeden 100’ün üzerinde üye şirketi bulunan Birlik, her iki yılda farklı bir ülkede kongreler düzenliyor. En son Fransa’nın Bordo kentinde düzenlenen organizasyon, geçtiğimiz yıl İstanbul’da yapılacaktı. Ancak Covid-19 salgını tedbirleri kapsamında ertelenmişti. Bu yıl yoğun ve özverili bir hazırlık döneminin ardından, 13-15 Haziran tarihleri arasında TARSİM'in ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlendi. Kongre’ye 30’u aşkın ülkeden 300’ün üzerine katılımcı iştirak etti. Kongre’ye başta Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci olmak üzere, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan yetkililer, Yönetim Kurullarımızın temsilcileri, AIAG Yönetimi, sponsorlarımız, paydaşlarımız ve basın mensupları ile yerli ve yabancı konuklar katılım sağladı. Ziraat Bankası, Türk Reasürans, Türkiye Sigorta, Scor, HDI Sigorta, Swiss Re, Odyssey Re, Mapfre Re, Munich Re, Milli Reasürans, Anadolu Sigorta, Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği ve Bereket Sigorta destek verdi.
Kongre’nin bu yılki ana teması “Tarımsal Risk Yönetiminde Trendler: İklim, Teknoloji ve Kamu-Özel Kurumsal Çözümler” olarak belirlendi. Bu çerçevede, tarım sigortaları uygulamalarında ülkelerin karşılaştıkları sorunlar, bunlara yönelik çözüm önerileri, iklim değişikliğinin dünya tarımına ve gıda arzına etkileri ile geleceğin neler getireceği, tüm bu sorunlar karşısında sigorta sektörünün neler yapabileceği gibi konular üst düzey yöneticiler ve alanında uzman akademisyenler tarafından değerlendirildi.
Bugün dünyaya baktığımızda, tarım sigortaları alanında penetrasyon oranının henüz beklenen seviyelerde olmadığını görüyoruz. Amerika örneğini incelersek… Bizdeki gibi, kamu-özel sektör işbirliğinde havuz sistemleri bulunuyor. Diğer yandan, Fransa’ya baktığımızda ise, merkezden yönetilen ve tarım sigortalarında faaliyet gösteren bir kurumu bulunmadığı dikkati çekiyor. Bu nedenle penetrasyon düzeyi düşük seviyelerde. Son yıllarda Fransa’da yeni bir modele geçiş planlanmış ve bu amaçla 2021 yılında reform yapılacağı duyuruldu. Ardından da 2022 yılında kanun çıkarıldı. Bu doğrultuda yeni bir kamu - özel sektör işbirliği modeli hedeflenmiştir.
Fransa’daki temsilcilere, geçtiğimiz dönemlerde tarım sigortaları ile ilgili tecrübelerimizi aktardık, yine AIAG organizasyonu kapsamında bir araya geldik. 2020 yılında Azerbaycan ile tarım sigortaları alanında imzaladığımız iş birliği niyet beyanının akabinde, tarım sigortaları alanında rehberlik ettik. Agrar Sigorta Fonu’nun kuruluşuna katkılar sağladık ve halen de katkı sağlamaya devam ediyoruz. Keza aynı şekilde, Kuzey Makedonya’ya ve Özbekistan’a da rehberlik edeceğiz. TARSİM Sistemi bu anlamda, örnek alınırken, örnek teşkil eden; derin tecrübesini ve bilgi birikimini diğer sistemlerle de paylaşan bir noktaya ulaşmış durumdadır.
Dünyada Kamu-Özel Sektör İşbirliği Modelinde Amerika, Kanada ve İspanya ile birlikte ilk 4’de yer alıyoruz. Türkiye’de ise üreticiye sağlanan devlet prim desteği oranı %70’e kadar çıkıyor. Bu oran Amerika’da, ürün bazında değişmek kaydıyla ortalama yüzde 62 seviyesinde.
Biz 2020 yılında bir bayrak teslimi aldık. Sistemi çok daha iyi noktalara taşıma hedefiyle çalışmalarımıza hiç durmadan devam ediyoruz. Sürekli sahada ve çiftçilerimizin yanındayız. 2022 yılında %22 sigortalılık oranına ulaştık. Özellikle ekonomik değeri yüksek olan ürünlerde sigortalılık oranı daha da artıyor. Örneğin, Aydın’da pamuk %70, Manisa’da üzüm %60, Tekirdağ’da çeltik %50 ve Konya’da buğday %30’larda.
Bugün ülkemizde 2 milyonun üzerinde Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üretici var. Bunların 657 bini sigortalı durumda. Son yıllarda iklim değişikliğinin de etkisiyle kuraklık, sel-su baskını, dolu ve don gibi risklerin şiddeti ve frekansı arttı. Ülkemizin tarımsal üretim yapılan her yöresine, tarımı yapılan her ürüne, mümkün olan en geniş kapsamlı sigorta güvencesini sağlayabilen kurum olma hedefiyle çalışıyoruz. Bu doğrultuda sigortalılık oranı ilerleyen yıllarda daha da artacaktır.”