SEKTÖR

Hekim Sorumluluk Sigortası Kapsamında Hekimin Özen Yükümlülüğünün Değerlendirilmesi

Av. Mustafa Aksaraylı Miran Legal Kurucu Avukatı Son dönemde hasar dosyasında artış görülen poliçe türlerinden biri de, Tıbbi Kötü Uygulamaya...

Av. Mustafa Aksaraylı Miran Legal Kurucu Avukatı Son dönemde hasar dosyasında artış görülen poliçe türlerinden biri de, Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, daha bilinen ismiyle hekim mesleki sorumluluk sigortasıdır. Söz konusu poliçeden kaynaklanan uyuşmazlıkların birçoğu hekimin görevini yerine getirirken gerekli özeni göstermemesi ve bunun akabinde hastada bir zararın oluştuğu iddiasıyla ortaya çıkmaktadır. Hekimin özen yükümlülüğünün sınırlarını çizebilmek için; öncelikle hasta ile hekim arasındaki ilişkinin türünü ve kapsamını belirlemek gerekmektedir. Türk Hukuk doktrininde ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, sadece estetik bir amaca hizmet eden tıbbi müdahaleler dışında, hasta ile hekim arasında bir vekalet sözleşmesi ilişkisi kurulduğu genel kabul görmektedir. Vekalet sözleşmesi, Borçlar Kanunu’nda tanımlanmış olup; söz konusu sözleşmede vekil, vekalet verenin bir işini görmeyi veya bir işlemini yapmayı üstlenmektedir. Vekil, işin görülmesi veya işlemin yapılması sırasında üstlendiği işi özenle takip etmelidir. Kanun koyucu, “özen” ibaresinin çerçevesini çizerken, işin görülmesi sırasında benzer alanda iş ve hizmeti üstlenen basiretli bir vekilin göstereceği davranışları esas almaktadır. Vekalet sözleşmesi ilişkisinde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da vekil, yapmış olduğu işin veya vermiş olduğu hizmetin sonucunu garanti etmez. Vekil sadece, iş yapılırken veya hizmet verilirken özen yükümlülüğü çerçevesinde hareket edeceği taahhüdünde bulunur. Yukarıda anlatılanlar ışığında hasta ile hekim arasında kurulan vekalet ilişkisinde hekimin görevi, yapılacak işlemin sonuçlarını garanti etmek değil; yapılacak işlemi, gerekli özen yükümlülüğünün gerekliliğine uygun olarak yapmaktır. Bu kapsamda hekim, her ne kadar yapacak olduğu işlemin sonucunu garanti etmesede, en son tıbbi ve teknolojik gelişmeler ışığında, dünya literatüründe kabul gören standartlar çerçevesinde işlem yapmakla yükümlüdür. Vekalet ilişkisinde hekimin sorumluluğu, sonuçtan bağımsız olarak ancak belirtilen standartlarda işlem yapılmaması sebebiyle özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi sonucunda, bir zararın meydana gelmesi ile ortaya çıkmaktadır. Hekimin özen yükümlülüğünün ihmali, en çok tıbbi komplikasyon ile karıştırılmaktadır. Tıbbi komplikasyon, genel itibariyle yapılan tıbbı işlemin sonucunda, tüm gerekli önlemlerin alınmasına rağmen ortaya çıkma ihtimali tıp literatürü tarafından kabul edilmiş risklerin genel adıdır. Burada vurgulanması gereken en önemli husus, tüm gerekli önemlerin alınmasına rağmen, riskin ortaya çıkmasıdır. Yukarıda da anlatıldığı üzere hekim, özen yükümlülüğünü güncel tıbbi standartlara göre yerine getirmiş ve hastaya yapılan müdahale sonucunda ortaya çıkması muhtemel olumsuzluklara ilişkin tüm önlemleri almasına veya alınan tüm önlemlere rağmen riskin ortaya çıkmasından sonra da, riski ortadan kaldırmak için gerekli müdahaleleri yapmasına rağmen, başarısız olmuş ve hastada bir zarar meydana gelmişse; bu durumda özen yükümlüğünü ihmalden değil tıbbi komplikasyondan söz edilmelidir. Yukarıda da anlatıldığı üzere, hekim tıbbi müdahalenin sonucu ile ilgili bir garanti vermemektedir. Bu nedenle hekimin üzerine düşen özen yükümlülüğüne uygun davranmasına rağmen, hastada bir zararın meydana gelmişse, burada hekimin kusurundan ve zarar ile kusur arasındaki illiyet bağından söz edilemez. Bu kapsamda da oluşan zarardan, hekim veya hekimin sigortacısı sorumlu tutulamaz.