18 yaş altı BES düzenlemesi ile çocukların ve gençlerin dahil edilmesi katılım oranlarında ki artışı gözle görülür seviyelere yükseltmiş oldu. BES’in çok olumlu bir trend yakaladığından bahseden Kuruca, gençlerin bu yatırım modeline olan ilgisinin şaşırtıcı derecede olumlu yönde artmasından ve geleceğin yatırım modeli olma imajını çizmesinden bahsetti.
Yeni düzenlemelerle birlikte BES’e yoğun bir ilgi var, sohbetimizin ilerleyen zamanlarında zaten tüm detayları konuşuyor olacağız. Ancak 2021 yılı ve 2022’nin ilk ayları sektör için nasıl geçti?
Sektör olarak büyümesine devam etti diyebiliriz, tabi açıkçası ekonomideki gelişmeler ve enflasyondaki geldiğimiz oranlar değerlendirildiğinde büyüme oranları çok anlam ifade etmez noktada diyebilirim ama yine de güçlü bir büyüme yaşandı. Geçen senenin aynı dönemine göre bireysel emeklilikte yüzde 60’lık bir fon büyümesi, hayat sigortalarında da yine geçen senenin aynı dönemine göre aşağı yukarı yüzde 45 bir büyüme gerçekleşti. Yani sağlıklı bir büyüme oranı olmakla birlikte enflasyon seviyelerinde diyebiliriz. Sektörün tabi yıllardır istikrarlı bir şekilde büyüme trendi var ve o trendi hiç bozmadığını görüyoruz.
Bireysel emeklilik ve hayat sigortalarında farkındalık arttı!
Geçtiğimiz yılı sektör bazında değerlendirdiniz ve önemli noktalara da değindiniz. Bir de sizleri dinlemek isteriz Fırat Bey. AgeSA olarak sizler açısından durum nasıl?2022 yılına nasıl bir giriş yaptınız?
Biz de aynı şekilde geçen yılın son çeyreğinde güçlü bir trend yakalamıştık, bireysel emeklilikte fon liderliğindeki hayat sigortalarında ise özel sektör şirketleri arasındaki bir numaralı konumumuzu sene başından beri koruyoruz. Aynı zamanda bireysel emeklilikte yeni katılımcı sayılarında gerek geçen sene ortasında hayata geçirilen 18 yaş düzenlemesi ve sene sonunda da getirilen yüzde 5’lik artışla beraber ciddi bir rüzgâr yakalandı. Yeni katılımcı sayılarında geçen seneye göre hem sektörde hem bizde 2-3 kat artışlar söz konusu, bizlerde 3 katına yakın daha fazla bireysel emeklilik sektörüne katılımcı kazandırıyoruz. Güzel bir dönem diye düşünüyorum aynı zamanda da müşteriler açısından baktığımızda bireysel emekliliğin ve hayat sigortalarının farkındalığının arttığı, biraz daha değerinin anlaşıldığı bir dönemi yaşıyoruz biliyorsunuz gerek ekonomik gerek sağlıkla ilgili konu başlıkları bu konuda olumlu katkılar da sağladı.
“Sektör olarak güzel bir hikâye yazıyoruz”
Ülkemizde yaşanan son gelişmelerde Türk Lirasının değer kaybetmesi ve artan zamlarla birlikte ekonomik sıkıntılar oldukça gündemde. Ekonomide yaşanan bu durumlar sizce BES ve hayat branşına olan talebi nasıl etkiliyor?
Hayat sigortalarında kredilerdeki büyümenin bu ekonomik zorluk ortamında olumlu bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz, aynı zamanda ortalama kredi büyüklükleri orta vadede enflasyona paralel olarak ilerlediği için ortalama prim tutarlarında da olumlu manada gelişme olduğunu düşünüyoruz. Aynı zamanda da dediğim gibi sağlık ve hayat sigortalarındaki farkındalığın artması sebebi ile de eskisine oranla daha iyi bir müşteri trendi gözlemliyoruz. Çok uzun zamandır bireysel emeklilik dünyamızda ama son zamanlarda bireysel emeklilikten sağlanan getiriler özelliklede 2021 yılına baktığımızda oldukça cazip oranlardaydı, ortalama olarak da son 10 senede enflasyonu 3 ila 5 puan yendiği gözüküyor. Bunun yavaş yavaş müşteriler çerçevesinde olumlu manada etkisinin olduğunu değerlendiriyoruz. Bu ekonomik çalkantıda insanların çok fazla alternatif üzerinden nereye yatırım yapacaklarına karar veremiyorlar ama bireysel emeklilikte daha profesyonel bir yatırım yaklaşımıyla değerlendirme fırsatı yakalıyorlar üstüne de yüzde 30’luk devlet katkısı cabası oluyor. Bu hikayelerin müşteriler nezdinde değerli olduğunu görüyoruz. 18 yaş altına da ciddi bir talep var, insanlar çocuklarına, torunlarına vs. bireysel emeklilik yaptırmak istiyorlar ve orada da sektör olarak güzel bir hikâye yazıyoruz diyebilirim.
Genç kesimden BES’e olumlu anlamda ilgi
BES’teki devlet katkısının artmasıyla ilgili konuya geçmeden önce 18 yaş altı BES’e de değinelim istiyorum. 18 yaş altı BES ile çocukların ve gençlerin sisteme dahil edilmesi BES fonlarının performansına nasıl yansıdı? Ailelerin ve gençlerin ilgisi nasıl?
Tabi oldukça fazla bir ilgi var. Yine ekonomik durumdan bahsettiğimizde hali vakti daha yerinde olan kesim için biraz daha cazip bir alternatif, aynı zamanda kendisine yaptırmak konusunda birtakım endişeleri ve tereddütleri olan insanların çocuklarına yaptırma konusunda daha olumlu baktıklarını görüyoruz. Gençlerde de şaşırtıcı şekilde bir ilgi var, biraz daha aklı eren dediğimiz kesimin bir an evvel bireysel emekliliğe girme niyetinde olduğunu yani olumlu manada bir bilinç oluştuğunu görüyoruz. Toplumda da bu tasarruf bilincinin artması çok önemli, gelişmiş ülkeler ekonomilerine baktığımızda en önemli faktörün uzun vadeli tasarruflar olduğunu görüyoruz ki o birikimlerin ülke ekonomisini çok güçlü manada desteklemesi, yatırımların finansmanında sermaye piyasaları aracılığıyla olanak sağlaması ve aynı zamanda da bireysel kişilerinde refahının artması için uzun vadede imkân yarattığı gözlemleniyor. Bu trendi Türkiye’de de yavaş yavaş görmeye başlamamızın da güzel bir gelişme olduğunu söyleyebilirim.
Devlet desteğini alan en iyi birikim modeli: BES
Geçtiğimiz aylarda devlet katkısı oranı yüzde 5 daha artarak yüzde 30'a çıktı. BES'te yüzde 5 artışın getirisi ne olacak? Beklentileriniz nelerdir?
Doğrudan devlet katkısı olması çok güzel bir model, daha önceleri pek çok ülkede de gördüğümüz gelir vergisi üzerinden uygulanmış teşvikler var ama finansal okur yazarlığın ve vergi konusundaki farkındalığın azlığı sebebiyle bireysel emeklilik teşviklerinden yeterinde faydalanılamadığı görülmüştü. Bu yüzden bu doğrudan katkı yöntemi çok daha geniş kitlelere ulaşmasını ve aynı zamanda da daha görünür olmasını sağladı. İlk zamanlardan beri biraz septik olan birtakım görüşler vardı, bu sürdürülebilir mi, devam eder mi, el konur mu vs. gibi spekülatif düşünceler vardı. Geçmiş trend de bize oldukça cazip ve yerinde bir destek olduğunu göstermiş oldu ve değil bu endişeler tam tersi devlet katkısında yüzde %5’lik bir artış takip etti. Aynı zamanda bir konudan daha bahsetmek gerekirse 2003 yılında bireysel emeklilik hayatımıza girmiş oldu ve yaklaşık bu 20 senenin içerisinde ekonomi yönetiminde ve sigortacılıkla ilgili düzenleyici bünyesinde çok fazla değişiklikler oldu ama değişmeyen bir konu ise bireysel emekliliğe verilen destek oldu. Bu konudaki uzmanlarında bildiği gibi Türkiye’nin de gelişmesi açısından ve geleceğin Türkiye’sini kurgulamak istiyorsak bireysel emekliliğin çok daha büyük boyutlara varması yani neredeyse bankacılık sektörü kadar büyük bir bilanço seviyesine ulaşması gerekmekte ki Türkiye ekonomisini finanse edebilsin ve 80 milyonu aşan nüfusun geleceği için bir güvence olsun.
‘’Yeni ürün ve hizmetler konusunda durmadan çalışan bir makine halindeyiz diyebilirim’’
Agesa özelinde bu yıl için hedef ve planlamalarınız neler? Ajandanızdaki önemli konu başlıklarını alabilir miyiz? Sigortalılarınızı bekleyen yenilikler neler olacak?
Geçen sene bizim için değişim yılıydı özellikle ana hissedarımızdan birinin değişimiyle gelen isim değişikliğimiz başta olmak üzere, bizlerde yeni ismimizin bilinirliğini eski ismimizin seviyesine hızlı bir şekilde getirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda da yeniliklerimize de devam ediyoruz, bunlardan başlıca mevzuatla ilgili yeniliklerimiz var ve bunların büyük kitlelere ulaştırılması için tüm dağıtım kanallarımız aracılığıyla çalışıyoruz. Bunun yanı sırada yeni uygulamalar hayata geçiriyoruz. Bireysel emeklilik ile ilgili yakın zamanda lansmanını yaptığımız FonPro diye bir uygulamamız var, bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Yeni ürün ve hizmetler konusunda durmadan çalışan bir makine halindeyiz diyebilirim. Sigortalılarımızı bekleyen yenilikler konusunu açacak olursak öncelikle hizmetler konusunda bireysel emeklilikte bir buçuk milyona yakın müşterim kitlemiz var sektörde de yedi buçuk milyona yaklaştı ve onların en büyük ihtiyaçlarından bir tanesi birikimleri konusunda düzenli olarak bilgilendirilmek, bu zorlu ekonomik koşullarda bir takım yol gösterilmesi. Bu konuda da tabi milyonlara ulaşmış müşteri sayılarında bire bir yüz yüze görüşme ve iletişim çok zor onun yerine dijital ortamlarda daha robotik çözümlerle ilerleniyor. Yeni fon çeşitleri olarak teknoloji fonumuz bulunuyor aynı zamanda çok yeni sürdürülebilirlikle ilgili bir fon çıkardık. Özellikle sürdürülebilirlik fonumuz genç kitleler için her geçen gün daha önemli hale geliyor, bizlerde bu konuda öncü şirketlerden olmaya gayret gösteriyoruz. Birtakım alternatiflerle müşterilerimize daha zengin içerikler sunmaya devam ediyoruz.
FonPro müşterilerin gözünden bakıyor
Yayınımızı sonlandırmadan önce son bir konuya daha değinelim istedim. Bir ilke imza atarak, FonPro çatısı altında BES müşterilerinin fon yönetme ihtiyacı doğrultusunda özel bir hizmet sunuyorsunuz. Hizmet detaylarına değinebilir miyiz?
Genelde bu tür çözümlerde şirketten müşteriye doğru bir bakış üzerinden olanaklar sunuluyor fakat biz tam tersini yaptık ve müşterinin gözünden bakarak birçok kişinin fonlar konusunda bilgi sahibi olmadığını göz önüne alarak ilerledik. Konu hakkında neredeyse hiç bilgi sahibi olmayan müşteriler de var bunun yanı sıra uzman olan fakat vakit ayırıp birikimlerini kontrol edememiş müşterilerde var, biz de bu tüm kapsamı göz önüne aldık. Bizim FonPro çözümümüzde aslına baktığınızda ilerleyiş çok basit, bir müşteri üç tane seçenekle karşılaşıyor. Birincisi ben profesyonelim kendim yönetmek istiyorum diyen kesime, bir tanesi çok bilgi sahibi değilim bir uzman desteği almak istiyorum diyen kesime ve en sonda hem bilgi sahibi olmayan hem de vakit ayırma fırsatı bulunmayan bir uzmana tamamen delege edip o uzman müşteri adına hayat boyu doğru işlemlerin takibini yapmasını bekleyen kesime hitap ediyor. Oldukça basit bir kurgumuz bulunuyor, ama tabi müşterilerin en azından senede bir iki defa birikimlerinin kontrollerini yapmasında fayda var. Bu getirilerin ötesinde kişilerin ilerisi için hedefler koyması ve planlama açısından önemli. Mesela bizim uygulamamızda hesaplama araçlarının bulunması sayesinde birinci aşamada kişilerin gelecekle ilgili kendisi için oluşturduğu senaryolara göre ne kadara birikim yapması gerektiğini planlamasında destek oluyoruz, sonrasında bu planlama doğrultusunda yapılan birikimlerini nerede en iyi değerlendirmesi konusunda yol göstermiş oluyoruz. Bu konunun önemini konuşacak olursak dünya üzerinde en zengin diyebileceğimiz ülkelerde bile emeklilik dönemlerinde çalışma dönemlerinin standardını yakalaması çok zor, bu sebeple de bu doğru birikim yapma ve birikimlerini değerlendirme konusu çok önemli. Bireysel emeklilik açısından baktığımızda da normalde devletin kenarda duran bir meblağınız üzerinden sizlere yüzde otuzluk bir desteği söz konusu değil, bireysel emeklilikte böyle bir desteğin olması da aslen insanlara bu sorumluluğu ve bilinci aşılamak. Devletinde bu konuda desteğinin amaçlarından biri aslında sürdürülebilirlik sağlamak oluyor, yaşlılık yaşlarının uzaması ve nüfusa oranla çalışan sayısının azalması ve emekli kişilerin çalışma gereksinimi duymadan gerekli birikimler üzerinden refah seviyesini üstte tutmasına olanak sağlamak diye düşünebiliriz.
2022 yılına kötü başlamadık ama enflasyonu yenebilmesi için büyüme hızlarının biraz daha hızlanması gerekir, tabi hangi sektör yüzde 70’in üzerinde büyüme gerçekleştiriyor diye düşünürsek yakalanması kolay bir oran değil, ama sağlık bir trend olduğunu görebiliriz. Bireysel emeklilik tarafında fonda ve katılımcı sayısında güzel bir büyüme var tabi ondada ekonomik konjonktürden kaynaklı fon getirileri biraz dalgalı bulutlu başladı. Ama bu konuda da sadece bireysel emekliliğe özgü bir durum değil paranın bütün dünyada nereye gideceğinin belirli olamamasından kaynaklı insanlarında yatırım konusunda ne tarz davranışta bulunmasına karar verememesine yol açtı.