Cigna’dan sektördeki en kapsamlı satış sonrası hizmeti sunacak mobil uygulama yolda!
SİGORTALIFE - ÖZEL HABER Geçtiğimiz günlerde Cigna Global, pandemi döneminde bireylerin “aile, finansal durum, fiziksel durum, sosyal yaşam ve iş hayatı” konularındaki algılarını ö...
SİGORTALIFE - ÖZEL HABER
Geçtiğimiz günlerde Cigna Global, pandemi döneminde bireylerin “aile, finansal durum, fiziksel durum, sosyal yaşam ve iş hayatı” konularındaki algılarını ölçmek üzere gerçekleştirdiği “360 İyi Yaşam Araştırması”nın 2021 raporunu yayınladı. Yayınlanan rapor hakkında dikkat çeken detaylara değinen Cigna Sağlık Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Pınar Kuriş, “Bu yıl ki araştırma Türkiye de dâhil Avustralya, Çin, Almanya, Hong Kong, Hindistan, Suudi Arabistan, Singapur, İspanya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve ABD gibi baya uzun bir liste toplam 21 ülkeden 18 bin katılımcıyla gerçekleştirdi” dedi.
“Cigna 360 İyi Yaşam Araştırması”nın 2021 raporunda çalışanların da iş verenlerden beklentileri değişmeye başladı. Çalışanlar için sağlık sigortası artık olmazsa olmazların arasına giriyor. Konu hakkında açıklama yapan Kuriş, “Sağlık sigortaları şirketlerinin vereceği sosyal haklar kapsamında zorunlu hale gelmese de çalışanların artan talepleri doğrultusunda yaygın bir uygulama olacağını düşünüyoruz. Biz de şirket olarak bu anlamda kurumların kısa ve orta vadede oluşabilecek ihtiyaçlarına cevap verebilmek için grup tamamlayıcı sağlık sigortası ürünümüzü oluşturduk ve rafa da koyduk. Pandemiyle beraber bu ürüne ilginin her gün artacağını olarak düşünüyorum” şeklinde konuştuk.
Pınar Hanım, pandeminin olumsuz koşulları hala devam etsede, sigorta sektörü diğer sektörlere nazaran başarılı bir ivme yakaladı. Sizlerden kısa da olsa yılın ilk yarısı için sektör değerlendirmesi almak isteriz. Sigorta sektöründe neler yaşandı?
Geçtiğimiz yıl hepimizin bildiği gibi Mart ayında başlayan pandemi süreci sigorta sektörü de dahil olmak üzere hemen hemen her sektörü çok derinden etkiledi. Öncelikle sigortacılık sektörünün kendi iç dinamikleriyle başlarsak, örneğin iş yapış şeklimiz nasıl etkilendi dersek ilk öne çıkan konu herhalde sektör üretiminde ciddi bir paya sahip olan geleneksel yüz yüze satış modelinin pandemiyle beraber evde çalışmanın getirdiği bir zaruretle yerine online görüşmelere doğru kaydırması oldu. Müşteriler de olumlu tepki verdi, onlar da sağlık endişeleriyle aslında yüz yüze görüşmeyi bu dönem tercih etmediler. Bu şekilde pandemi sayesinde aslında uzaktan satış ve dijitalleşme yönünde sektör çok önemli bir yol kat etmiş oldu. Bundan sonrasında da bu öğrenilmişlik bence hayatımızda kuvvetlenerek devam edecek. Sektörde ve şirketlerde konuştuğumuz gibi ofise dönüş diyoruz ama eskisi gibi ofise dönmeyeceğiz, hibrit adını verdiğimiz ofis ve uzaktan çalışma modellerinin bir arada benimseneceği şekilde çalışmalara devam edeceğiz. Biz de Cigna olarak vakaların seyri ve aşılanma hızına göre hibrit modele geçiyor olacağız.
“Müşterilerimizin hasta olmadıklarında da yanlarında olan bir bakış açısı benimsiyoruz”
Biraz da Cigna’nın yılın ilk yarısındaki performansından bahsedelim. Cigna olarak bu dönemi nasıl geçirdiniz? Sağlığını veya sevdiklerinin geleceğini güvence altına almak isteyen bireyler için geliştirdiğiniz yeni ürünler veya hizmetlerinizden bahseder misiniz?
Bu dönem bizim için dandeminin bütün olumsuzluklarına rağmen çok olumlu bir dönem oldu. Çünkü bizim için yeni bir bebek dünyaya geldi. 2020’nin başında yani daha pandemi başlamadan sağlık lisansımızın onayını aldık. Biz pandemiye hem çalışanlar olarak hem şirket olarak çok motive girdik. Çünkü dediğim gibi yeni bir bebek dünyaya geldi. 2020 yılını hazırlıklarla geçirdik ve 2021 yılının başında da yani bu yılın başında da yeni ürünümüzü rafa koyduk. Tamamlayıcı sağlık ürünümüz, sağlık branşında ilk ürünümüz ve bize çok heyecan veriyor. Sağlık sigortacılığına baktığımız zaman toplam 5 milyon poliçe adedi var ve pazardaki penetrasyonu %10’un altında. Bu anlamda pazara yeni giriş motive edici, özellikle ekonomik bir ürün aslında yani girmemiş %90 için iyi bir alternatif olduğunu düşünüyoruz. Biz de Cigna olarak bu ürünü müşterilerimiz için ‘Nasıl daha farklı ve zengin hale getirebiliriz, özellikle sadece sağlık sorunu yaşadıklarında kullanabilecekleri veya ayakta ve yatarak tedavi teminatlarımızla değil daha bütünsel sağlık bakış açısı ile sağlıklı kalmaları için kullanabilecekleri ek hizmetlerle daha nasıl kapsamlı hale getiririz’ diye düşündük. Ürünümüz kapsamında online doktor, psikolog, diyetisyen gibi ücretsiz online hizmetleriyle ayrıca ücretsiz diş ve sağlık bakım hizmetleri ve yılda bir kereye mahsus da ücretsiz check-up hizmetiyle sigortalılarımızın sağlıklarını kontrol altında tutmalarını, sadece yani hasta olduklarında yanlarında olan bir bakış açısıyla değil hasta olmamaları için kontrolleriyle beraber daha yakın, daha el ele olacağımız bir ürün oluşturduk diyebilirim.
Az önce bahsettiğiniz gibi Sağlık Sigortacılığına bu yılın başında giriş yaptınız, bize hem sağlık branşına girme yolculuğunuzdan hem de Cigna olarak kendinizi nasıl konumlandırdığınızdan bahseder misiniz? Yani kısaca Tamamlayıcı Sağlık Sigortası almayı düşünen ancak henüz almamış bireyler neden Tamamlayıcı Sağlık Sigortası almalı ve neden Cigna’yı tercih etmeli?
Cigna olarak bakış açımız operasyonel bir sağlık hizmetlerinin ücret tarafını yani finansman tarafını bir çözüm oluşturmak değil müşterilerimizin her anlamda hayatlarına dokunmak iyi gününde de yanında olmak, kötü gününde de yanında olmak. O anlamda biz sigorta olarak risk oluştuğunda değil, aslında risk oluşmaması için el ele bir deneyim yaratmak istiyoruz. Tamamlayıcı sağlığı da bu dediğim aslında finansman tarafının yanında online doktor, psikolog, diyetisyen bunları zihinsel sağılığı açısından psikolog ihtiyacı olduğunda psikolog hizmeti de sunuyoruz.Çünkü hepimiz biliyoruz ki stres bu dönemin en önemli sıkıntısı ve bu çözmek için de ne yazık ki aslında en de deneyimsiz olduğumuz taraf. Psikolog hizmeti de bu anlamda Türkiye olarak da çok alışık olmadığımız bir dönem ama online hizmetlere bu anlamda ilginin daha da arttığını görüyoruz.
Günde 1 TL’ye TSS!
Tüm bunların dışında sağlık sigortamızla ilgili bir konudan daha bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi sağlığımız ve sevdiklerimizin hayatta en çok değer verdiklerimiz konular ve bunu kaybetmekten en çok korktuklarımız aslında bu riskleri öngörmekte çok zor. Mesela hiç birimizin aklına Covid gibi bir pandemi yaşayacağımız aklımızda bile yoktu, ama önlem almak çok daha kolay hatta riskin yarattığı etkiden de çok çok daha ucuz o yüzden biz de yeni sunduğumuz bu tamamlayıcı sağlık sigortamız ürün özelinde, dijital mecralardan yeni bir iletişim kampanyası başladık, adı da bireylere ‘önlem almak için bu anı bekleme’ diye sesleniyoruz ve günde 1 TL gibi gayet cüzi nerelere neler verdiğimiz düşünüldüğünde 1 TL gibi çok, sağlığımız için gerçekten küçük bir yatırım diyebilirim, Cigna Tamamlayıcı Sağlık almaya davet ediyoruz. Cigna olarak önümüzdeki dönemde bizim vizyon ve misyonumuz ‘hayatına dokunduğumuz herkesi iyi ve güvende hissettirmek adına hayatın her alanında kolay, anlaşılabilir ve ulaşılabilir çözümler sunma’ ve sigortalılarımızla bu anlamda buluşmaya devam edeceğiz diyebilirim kısacası ‘bizi izlemeye devam edin’ diyebiliriz.
“360 İyi Yaşam Araştırması”nın 2021 raporuna 21 ülkeden 18 bin katılımcının katıldı
Geçtiğimiz günlerde Cigna Global, pandemi döneminde bireylerin “aile, finansal durum, fiziksel durum, sosyal yaşam ve iş hayatı” konularındaki algılarını ölçmek üzere gerçekleştirdiği “360 İyi Yaşam Araştırması”nın 2021 raporunu yayınladı. Raporda neler öne çıkıyor, bireylerin iyi yaşama dair bakış açıları değişti mi?
Öncelikle biraz araştırmanın kendisinden kısaca bahsetmek istiyorum. Cigna olarak global çapta her yıl yaptığımız bir araştırma. Sadece pandemi özelinde ajandaya girmedi, adı dediğiniz gibi “360 İyi Yaşam Araştırması”. Pandemi döneminde tabi ki bu araştırmanın sonuçları daha da anlam kazandı. Çünkü geçmiş yıllarla karşılaştırarak pandeminin insanları nasıl etkilediği, onların yaşama bakışları, endişeleri, sağlıkla ilgili geleceğe yönelik beklentileri nasıl oldu bunu karşılaştırma şansımız oldu. İçerik olarak ise “360 İyi Yaşam Araştırması” bireylerin aile, finansal durum, fiziksel durumları, sosyal yaşamları ve iş hayatı konularında algılarını ölçümleyen bir araştırma. Bu yıl ki araştırma Türkiye de dâhil Avustralya, Çin, Almanya, Hong Kong, Hindistan, Suudi Arabistan, Singapur, İspanya, Hollanda, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve ABD gibi baya uzun bir liste toplam 21 ülkeden 18 bin katılımcıyla gerçekleştirdi. Gerçekten çok kapsamlı bir araştırma. Biz de Türkiye olarak araştırmaya yaklaşık bin kişilik bir katılımcı ile katıldık.
İyi yaşam konularındaki pozitif algı hala düşük
Araştırmanın sonuçlarından biraz bahsetmek gerekirse, sağlık ve iyi yaşamın bireylerin hayatlarında en önemli konulardan biri haline geldiğini görüyoruz. Tüm dünya olarak pandemiden öncelikle hayatlarımızı, eski hayatımıza dönmeyi özlerken iyi ve sağlıklı yaşam daha önce hiç bu kadar önemli olmadığı kadar önemli olduğu bir dönemden geçiyoruz. ‘İyileşme yolunda’ adını verdiğimiz bu “360 İyi Yaşam Araştırması” pandemi öncesi döneme göre sağlık ve iyi yaşam konularında ki pozitif algının da hala düşük seviyelerde olduğunu, daha az dayanıklı bireylerin stres ve olumsuzluktan çok etkilendiğini gösteriyor. Bu rapor iyileşmenin başlangıç aşamasını yansıtmakla birlikte bazı ülkelerde devam eden vaka artışları ve yaşanan dalgalanmalar da pandeminin bir süre daha etkili olacağını gösteriyor ama araştırmanın zamanlamasına bakılırsa biraz daha bu aşılanmanın belli bir noktaya gelmediği bir dönemdeydi. Belki şu an da yapılsa biraz daha insanların aşıyla beraber daha pozitife döneceğini ben ümit ediyorum, bu sebeple gelecek senenin sonuçlarını heyecanla bekliyoruz.
Onun dışında zihinsel sağlık eskiden hiç belki söz konusu değilken ve konuşulmazken bireylerde artan bir farkındalık olduğunu görüyoruz. Dünya çapında katılımcıların %72’si Türkiye’de ki katılımcıların ise %87’si gibi çok yüksek bir oranın zihinsel sağlığın, fiziksel sağlık ve iyi yaşam üzerinde en önemli etken olduğunu düşünüyor.
Uzun dönemli yatırım yapmaya en az sıcak bakan yaş grubu ise gençler
Daha çarpıcı sonuçlar da var. Pandemi döneminde tüm dünyada mali durumun düşüşe geçmesiyle bireylerin kredi ödemeleri ve çocuk eğitimi gibi uzun vadeli giderleri karşılayabilme konusundaki endişeleri yani finansal endişelerinin arttığını görüyoruz. Bu anlamda gelecek döneme yönelik yatırım alışkanlıklarının da etkilenmesine neden olmuş. Mesela araştırmaya göre Türkiye’den katılanların sadece %11’i emeklilik dönemi için yeterli birikim yapabileceğini düşünürken, uzun dönemli yatırım yapmaya en az sıcak bakan yaş grubu da yaşı itibariyle de tabi gençlerimiz 18 ve 24 arasında oluşturuyor. Bu anlamda aslında burada da gidilecek önemli bir yol olduğu ihtiyaç olduğu gözüküyor.
Pandemi döneminde kadınlar daha mutsuz
Diğer enteresan bir konu ise, kadınların pandemide en çok etkilenen grup olduğunu göz önüne sermiş. Kadınlar maalesef sağlık ve iyi yaşam konularına genel olarak erkeklerden daha olumsuz bakmışlar. Kadınların %85’i stres altında olduklarını belirtirken, bu oran erkeklerde %80’lerde. Uyku bozukluğu, depresyon ve daha duygusal olmak gibi stres belirtileri kadınlarda artış gösteriyor. Bununla birlikte bu dönemde kadınlar aileleriyle birlikte geçirdikleri zaman uzunluğu ve kalitesinden de erkeklere göre de daha memnunlar. Çocuklarının eğitimlerini destekleme yetenekleri konusunda da erkeklerden daha iyimser yaklaşmışlar. Son olarak beni şaşırtan konulardan bir tanesinden daha bahsetmek istiyorum. Aslında bir ebeveyn olarak çok şaşırmamam lazım ama, pandemi döneminin en dayanıklı grubunun çocuğu olan çalışan bireyler olduğu. Bir yandan stresimiz arttığı doğru ama uzaktan eğitim ve çocuk bakım gibi bütün bu ek sorumluluklar gelmesine rağmen en dayanıklı gruplar olduk.
Türkiye online terapiye diğer ülkelerden daha sıcak bakıyor
Raporda dikkat çeken bir nokta daha var. Pandemi döneminde dünya çapında online terapi ve danışmanlık hizmetleri kullanımı artarken ülkemizde de online terapiye sıcak bakanların oranlarında ciddi artışlar yaşanmış. Bu artış hakkında neler söylemek istersiniz?
Pandemi döneminde zihinsel sağlığın, genel sağlık üzerindeki etkisine dair bireylerden artan bir farkındalık oluştu. Bununla birlikte dünya genelinde zihinsel sağlık ile ilgili profesyonel destek almak konusunda ön yargı devam etse de, bu algının kırılmaya başladığı görülüyor. Belki doktorun muayenehanesine fiziken gitmek bir takım tabuları kırmak daha zorken, onlinedan belki bir clickle kimsenin farkına varmadan, gizlilik duygusunu da hissederek bunu yapmak bireylere daha sıcak geliyor. Bir de ihtiyacın artması tabi var. Pandeminin başlangıcından bugüne kadar istatistik çarpıcı, dünya çapında online terapi ve danışmanlık hizmetinin kullanımı %89 artmış, neredeyse 2’ye katlamış. Araştırmaya Türkiye’den katılanların %74’ü de online terapi hizmetine sıcak bakarken, dünyada mesela bu oran %66’da. Yani Türkiye’de aslında buraya eğilim olduğu gözüküyor. Bu anlamda daha destekleyip o tarafa doğru biraz daha yönlendirme yapmamızla bu hizmet, bu servis çok daha kullanılıyor olacak. Cigna olarak da biz kendi ürünlerimizde de bu yaklaşıma değişimi gözlemliyoruz. Ücretsiz online doktor ve psikolog hizmetimiz bu dönemde sigortalılarımız tarafından en çok kullanılan ek hizmetlerimiz arasında yer aldı hatta bu ihtiyaçtan yola çıkarak da bu iki hizmete yani online doktor ve psikolog hizmetine ek olarak da tamamlayıcı sağlık sigorta ürünümüze online diyetisyen hizmetini de ücretsiz olarak eklemiş bulunmaktayız. Biz de müşterilerimizle öğreniyor ve hep beraber aslında öğrenerek devam ediyoruz.
“Sağlık sigortaları artan taleplerle yaygın bir uygulama olacak”
Pandemiile birlikte sağlık sigortasına sahip kişi sayısında sevindirici bir artış yaşandı ancak hala Türkiye nüfusuna baktığımızda istenilen seviyede değil. “Cigna 360 İyi Yaşam Araştırması”nın 2021 raporunda da açıkça görüyoruz ki artık çalışanların da iş verenlerden beklentileri değişmeye başladı. Çalışanlar için sağlık sigortası artık olmazsa olmazların arasına giriyor. Sizce ilerleyen zamanlarda şirketler bu konuda bir gelişim sağlayacak mı? Grup sağlık sigortalarında da bir artış gözlemler miyiz?
Belirttiğiniz gibi 2020’nin başından boyunda iş dünyasında çok şey değişti. Pandemi süreci çalışanlara iş yerinde neyin önemli olduğunu tekrar değerlendirme fırsatı sundu. Bugün artık çalışan beklentileri gerçekten büyük ölçüde değişti diyebiliriz. Araştırmaya göre şirketlerin yeteneklerini elde tutabilmeleri ve şirketlerine çekebilmeleri için sosyal yardım paketleri çalışan beklentilerine uygun hale getirmeleri gerekiyor. Bunun içine finansal tavsiyeden, sağlık yaşam iyi yaşam desteğine kadar uzun vadeli çözüm üretmeleri bekleniyor. Sağlık sigortaları şirketlerinin vereceği sosyal haklar kapsamında zorunlu hale gelmese de çalışanların artan talepleri doğrultusunda yaygın bir uygulama olacağını düşünüyoruz. Biz de şirket olarak bu anlamda kurumların kısa ve orta vadede oluşabilecek ihtiyaçlarına cevap verebilmek için grup tamamlayıcı sağlık sigortası ürünümüzü oluşturduk ve rafa da koyduk. Pandemiyle beraber bu ürüne ilginin her gün artacağını olarak düşünüyorum.
Grup Tamamlayıcı Sağlık ürününüzden de bahsedebilir misiniz?
Biz sene başında tamamlayıcı sağlığı bireylere yönelik sunmuştuk, bu ay itibariyle de grup tamamlayıcı sağlık ürünümüzü rafa koyduk. Bu anlamda gerçekten hem fiyatlama konusu olarak hem de içerik olarak gayet zengin bir ürün. Sadece büyük kurumların tercih edeceği bir ürün değil, biz bu ürünü tabana yaygın, kobilere yani 25 çalışanı 10 çalışanı olan küçük şirketlerin de kullanabileceği bir ürün olarak düşünüyoruz. Bu sebeple hem QNB Finansbank’ın da satış gücü ile hem de kendi satış gücümüz ile beraber müşterilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için biz hazırız.
“Cigna olarak yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz.”
Ülkemizde sigortacılık sektöründe hem elementer hem de sağlık, hayat ve emeklilik alanlarında dijital dönüşüm kaçınılmaz. Ancak Türk sigorta sektöründe hala %100 dijitalleşmeye ulaşılabilmiş değil. Kasko veya trafik sigortalarında sıkça rastladığımız online satın alma opsiyonunu hayat veya ferdi kaza sigortalarında çok sık görmüyoruz. Cigna olarak sizin dijitalleşme çalışmalarınız nelerdir? İlerleyen süreçlerde dijitalleşme adına yatırımlarınız olacak mı?
Pek çok sektörde olduğu gibi sigorta sektörü de pandeminin etkisiyle dönüşmeye, müşterilerin beklentilerine göre yeni hizmetler geliştirmeye başladı. Dijitalleşme ve online hizmetler de bunların başında geliyor tabii ki. Cigna olarak biz de hem şirket olarak hem de sektörümüzün geleceğine ve büyümesine katkı sağlamak için yatırımlarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Dijitalden müşterilere ürün sunma ve satışı tamamen dijitalde kapatma, müşterilerimize daha kolay ve basit çözümler sunmak adına hem satış hem de satış sonrası süreçlerin otomasyonu ve optimizasyonu, uzaktan satış yetkinliğimizi geliştirecek konular gibi hali hazırda öncelik verdiğimiz birçok adım var aslında. Biraz daha detaya girmek gerekirse, dijitalleşme sektörün geleceğinde güçlü ve önemli bir dağıtım kanalı olması adına önemli bir fırsat alanı aslında. Biz de Cigna olarak bu alana yatırımlarımızı yapıyoruz. Güçlü dağıtım kanallarımızı çeşitlendirmek için sistemlerimizi ve süreçlerimizi online satışa adapte ediyoruz. Sadece dağıtım kanalı olarak değil, servis anlamında da müşterilerimize hızlı kolay ulaşabilir hizmeti sağlamak için alt yapımıza sürekli yatırım yaparak kendimizi geliştiriyoruz. Onun dışında farklı sağlık modelleri hayatımızda yerini alırken dünyanın her yerinde online sağlık hizmeti, sağlık hizmeti veren öncü kurumları tarafından büyük oranda kabul gören bir yöntem haline geldi. Geçen yıl yaşadığımız deneyim insanların sağlık konusundaki beklentilerini derinden değiştirdi. Birçok insan artık sağlık profesyonelleriyle yüz yüze görüşmek yerine online görüşmeler yapmayı tercih ediyor. Bu tercihte gelecekte hastaların seçeceği sağlık hizmeti yolculuğuna uyum sağlamak için tartışmasız bir fırsat. Bu fırsatta genel sağlık, zihinsel sağlık, sağlıklı yaşam desteği gibi konularda özellikle ön plana çıkarak bireye en uygun şartlarda en iyi sağlık hizmeti sunulması anlamına geliyor bunun içinde hazır olmamız lazım. Sadece hastaneler değil, sigortacılık anlamında da bizim yapabileceklerimiz var bunları rafa koyuyoruz.
Cigna’dan sektördeki en kapsamlı satış sonrası hizmeti sunacak mobil uygulama yolda!
Cigna Global’in bu konuda öncü olmasıyla bizde sağlık sigortacılığında dijital dönüşümde oldukça olgunlaşmış bir süreç kurguladık. Müşterilerimize sağlık sigortası satın alma süreçlerine mesela tamamen kâğıtsız dijital bir süreçle bir deneyim yaşatıyoruz diyeyim. Yani tamamen mobil üzerinden birkaç tıklamayla, imzasını yine dijitalden atması sağlanarak süreç kapanıyor. Az önce değindiğim gibi tamamlayıcı sağlık sigortasıyla birlikte sunduğumuz online doktor, diyetisyen, psikolog hizmetleriyle de müşterilerimizin sağlık problemi yaşadıklarında evden çıkmadan uzman bir doktora, diyetisyene veya psikologa kolayca ulaşmalarını sağlamak bunlardan sadece birkaç tanesi. Bunu yanında hasar öncesi müşterilerimize veya hasar anında da mükemmel deneyim yaşatmak bizim için çok önemli. Bu sebeple de sektördeki en kapsamlı satış sonrası hizmeti sunacak bir mobil uygulamamızı yılın son çeyreğinde müşterilerimize sunmuş olacağız.
Önümüzdeki dönem için şirket planlarınızdan ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Sohbetimiz esnasında ipuçlar vermiştim. Sektörde fark yaratacak hizmetlerimiz ve yeni ürünlerimiz olacak. Sağlık sigortalarında derinleşerek sektörü büyütmek önümüzdeki dönemdeki konularımız arasında diyebilirim. Tamamlayıcı sağlık sigortası, bireysel ve grup ürünlerine ek olarak yeni ürün ve hizmetlerimizi zenginleştirerek QNB Finansbank’ın güçlü iş birliği ile müşterilerimize daha iyi ve güvende hissettiren bir sigortacılık anlayışı sunmak için çalışmaya devam edeceğiz. Sağlık sigortacılığı konusunda da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Cigna olarak bu yılda da bireyleri odağımıza koyduğumuzda da onların ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda da geliştirdiğimiz yeni ürünlerimiz olacak. Diğer bir yandan müşterilerimize hizmet verirken çalışanlarımızın da moral ve motivasyonları bizler için önemli konu. 2021 yılında odaklandığımız ve devam edeceğimiz diğer konu da çalışanlarımız. Yeni dönemde çalışma koşulları, liderlik, iletişim ve kültür anlamında çalışanlarımıza destek veriyoruz. Her yıl kendini geliştiren bir kurum olarak bu yeni düzende bizi bir adım öne taşıyacak, kurum kültürümüzü ve değerlerimizi yaşatacak, birbirimizden uzak olsak da bir olmayı sağlayacak gelişimlere odaklanıyoruz.
“Müşterilerimiz bizi, biz müşterilerimizi besleyeceğiz.”
Sigorta sektörünün geleceğine dair öngörüleriniz nelerdir?
Pandemi farkında olmadığımız pek çok faktörü ve endişeleri getirdi. Türkiye’de sigortacılık gelişim eğrisinde çok daha başındayız ve gideceğimiz çok yol var. Müşterilerimizin algısı, farkındalığı ve penetrasyonlarına bakıldığı zaman zaten rakamlar söylüyor. Ben o yüzden bardağın boş tarafına çok olumlu ve gelişime açık bir şekilde bakıyorum. Müşterilerimiz bizi, biz müşterilerimizi besleyeceğiz. Sigortacılıkta hızlı bir değişim dönemi geleceğini düşünüyorum. Kısa dönemli ön görülere baktığımızda normalleşme süreci ile birlikte ekonomide beklenen toparlanma ve aşılanmaların hızlanması ile birlikte bu yılın ikinci yarısından itibaren hayat sigortası ve sağlık sigortası branşlarında olumlu bir artış olacağını düşünüyoruz. Özelikle TSS’deki rakamları paylaşmak gerekirse, bu yılın ilk altı ayı ile geçen seneki yılın ilk altı ayını karşılaştırdığımız zaman yüzde 60’lık bir büyüme söz konusu. Tamamlayıcı sağlık sigortası hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Kredi bağlantılı sigortaların bağlantılı olduğu hayat sigortalarında da geçen seneki prim üretiminin üzerinde bir üretimle birlikte 2021 yılını kapatacağını düşünüyoruz. Burada da sağlık branşında olduğu gibi sürdürülebilir bir büyüme olacak. Daha öncede bahsettiğim gibi dijitalleşme ve online hizmetler çok kritik bir öneme sahip. Hem satış öncesi ve satış sırasında hem de satış sonrasında vereceğimiz hizmetlerin genişlemesi ile beraber müşteri de hem ürünleri yakından tanıyor olacak hem de rahatlıkla kullanıyor olacak. Sektörün böylelikle daha iyi konumlara geleceğini düşünüyorum.
Bunlar da ilginizi çekebilir