Türkiye’nin önemli kömür üretim merkezlerinden Bartın Amasra’da geçen hafta grizu patlaması nedeniyle yaşanan maden kazası iş güvenliğinden denetime, özelleştirmeden yetersiz istihdama bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi. Yaşanan sürecin bir diğer önemli boyutu ise bu tür kazalardan etkilenenlere sosyal güvenlik teminatı dışındaki özel sigortalarla sağlanan destekler.
Bu açıdan önemli sigortalardan biri ise yasal düzenlemesi 2015 yılında yayımlanan maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortası. Bu sigortayla ilgili sonuçlar ise birçok zorunlu sigortada olduğu gibi bu alanlarda yeterince yol alınmadığını ortaya koyuyor. TSB’nin yayımladığı verilere göre yılın ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla bu sigorta kapsamında üretilen prim yüzde 10.1 artarak 27.2 milyon lira oldu. Yılın ilk altı ayına ait poliçe (dönem içi yazılan) sayısı ise 731 adet. Bu sayı geçen yılın aynı döneminde 644 adet. 2021 yılının tümünde ise önceki yıla kıyasla prim üretimi yüzde 3.7 artışla 36.8 milyon lira olurken poliçe sayısı 1474’ten 1728 adede çıktı. Önceki yıllara bakınca prim üretiminin 2018’de 42.6 milyon lira, poliçe sayısının 2017’de 3 bin 650 adede kadar çıktığı görülüyor. Bu sigorta kapsamında geçen yıl ödenen tazminat ise 1.8 milyon TL oldu. Öte yandan bu sigortayla ilgili önemli bir diğer unsur sigorta yaptıracak işyerleriyle ilgili risk incelemesi gerektirmesi.
Cumhuriyet’in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, bu zorunlu sigortanın “havuz” modeliyle çalıştığını ve primleri kamunun belirlediğini anımsatarak bütün madenlerin yaptırmak zorunda olduğunu kaydetti.
Buna rağmen diğer zorunlu branşlarda olduğu gibi bu branşta da sigorta yaptırmayanlar bulunduğunu belirten Kırmızı, bu sigortayla ilgili olarak özellikle teminat limitlerine dikkat çekti. Bu branştaki primlerin ucuz olduğunu ifade eden Kırmızı, bunun da teminatları etkilediğini söyledi. Kırmızı ayrıca, Amasra’daki gibi çok üzücü olayların ise sigorta hassasiyetini de artırdığını belirtti.